Loading…

Yıl

    Bölge

      Faalİyet Türü

        Mevsİm

          Kaza Sebebİ

            16-05-2016
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            •Niğde'nin Çamardı İlçesi'ne bağlı Demirkazık Köyü'nden Cımbar Vadisi'ne tırmanıp rota açmak isterken 15 metre yükseklikten düşüp ağır yaralanan, hastanede 9 gün sürdürdüğü yaşam savaşını kaybeden dağcılık antrenörü 33 yaşındaki Özgür Bodur'un cenazesi toprağa verildi. • •Evli ve 1 çocuk babası Özgür Bodur, 16 Mayıs'ta katıldığı Çamardı İlçesi'ne bağlı Demirkazık Köyü'ndeki Dağcılık Federasyonu 1'inci Bölge Yaz Gelişim Eğitim Kampı'nda öğrencileriyle birlikte tırmanışa geçti. Rota açmak için Cımbar Vadisi'ne tırmanan Bodur, iddiaya göre dengesini kaybederek yaklaşık 15 metre yükseklikten düştü. Diğer dağcı arkadaşları tarafından düştüğü yerden kurtarılan Bodur, ambulansla Niğde Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Burada tedavi altına alınan Özgür Bodur, dün(25 Mayıs 2016), tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. • •Kültür Mahallesi'nde bulunan Fatih Camii’ndeki cenazeye Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürü Şahin Ertem, İl Genel Meclis Başkanı Yaşar Yüceer ile Özgür Bodur’un yakınları katıldı. Cenazede gözyaşlarına boğulan Özgür Bodur’un eşi Muntaha Bodur’u yakınları teselli etti. Bodur’un cenazesi ikindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazının ardından Şehitler Mezarlığı'nda toprağa verildi. • •Kaynak: DHA, http://bolutakip.com/haber/ozgur-bodur-topraga-verildi • http://www. anadolucografyasi .com/ tag / ozgur -bodur • http://www. internetajans .com/ turkiye / cimbar -vadisi-ne- tirmandiktan -sonra-15-metreden- dusen - dagci - ozgur -bodur-9- gun -sonra-oldu-h303804.html • http://www. gazetevatan .com/9- gunluk -yasam- savasini -kaybetti-948838-yasam/
            Devamı ...
            26-07-2015
            Kayseri - Erciyes
            1
            -
            Kaza, kazazedenin Sütdonduran bölgesinde buzuldan kayıp düşmesi sonucu gerçekleşmiştir. Düşmeye bağlı olarak kafada ağır yaralanma meydana gelmiştir. İhbar üzerine Kayseri Afet Koordinasyon Merkezi'ne bağlı helikopter ambulans, Talas'dan havalanarak kazazedeyi düştüğü yerden almıştır. Ancak Ayşe Erdem'in hayatı kurtarılamamıştır.  Olayın basına yansımış hali olduğu gibi alıntılanmıştır; "Söke’den Kayseri Erciyes’e tırmanış için giden Söke Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesi 3 dağcıdan biri olan 53 yaşındaki Ayşe Erdem, tırmanış sırasında geçirdiği kaza sonucu hayata veda etti.   Hacılar Arama Kurtarma Havacılık Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü (HADAK) tarafından bu yıl 21.’si düzenlenen Geleneksel Süt Donduran Zirve Tırmanışından üzücü bir haber geldi. Söke’yi temsilen tırmanışa katılan üç sporcudan biri olan Ayşe Erdem (53), Erciyes Kuzey rotası (Süt Donduran) tırmanışı sırasında elim bir dağ kazası sonucu hayatını kaybetti. Sosyal kişiliği ile tanından Ayşe Erdem’in vefatı üzüntü Söke’de büyük üzüntü yarattı.   “ERCİYES BEKLE BENİ”   Kayseri yürüyüşünün heyecanını çok önceden hissetmeye başlayan Ayşe Erdem, sosyal paylaşım sitesinde profil resmine “Erciyes Bekle Beni” yazdı. Ayşe Erdem, Cuma Akşamı Söke Santral Garajından neşe ve heyecan içinde birlikte yola çıktığı Söke Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü üyesi arkadaşları Adem Gümüşsu ve Nalan Uysal ile birlikte geriye dönemedi.   Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesi’nde hayatını sürdüren Ayşe Erdem’in cenazesi Kayseri’den Federasyon Temsilcisi eşliğinde Adapazarı Akyazı’da bulunan Ailesi’ne teslim edilecek. Cenazenin ikindi sonrasında son yolculuğuna uğurlanacağı öğrenildi. Kaynak:  www.milliyet.com.tr   "
            Devamı ...

            13-02-2013
            İzmir - Bozdağ
            1
            -
            Kaza raporu aşağıdaki şekilde yayınlanmıştır :   " İzmir Bozdağ Çığ Kaza Raporu 13 şubat 2013 tarihinde; EÜ DODAK 3 (Ekin Ozan Kumru, Gökçehan Arslan, Ayhan Yelgün), Ferdi Sporcu 1 (Erdem Tapul) olmak üzere 4 kişiden oluşan ekip Bozdağ'a gitmiştir. Havanın 11 şubat 2013 tarihinden itibaren yağışsız ve güneşli olması sebebiyle tırmanışın 13 şubat Çarşamba sabahı yapılmasına salı günü karar verilmiştir. Bozdağ beldesine 08:30'da varan ekip gerekli hazırlıkların ardından 09:10' da harekete başlamıştır. Tırmanış süresince hava gün boyu açık yer yer rüzgarlıdır. Dikderesi kulvarının sağındaki, kuzeybatı kar kulvarının solundaki kaya bantlarını takip ederek 13:15 sularında zirve düzlüğüne ulaşılmıştır. Zirveye gidilirken, açılan izler bilek hizasını geçmeyip herhangi bir tabaka kırılmamıştır. Ekip 10 dakika molanın ardından gelinen izlerden geri dönüş kararı almıştır. Rüzgar dolayısıyla izlerin yer yer belirginliğini kaybetmesi nedeni ile yeni izler açılarak ekip inişe başlamıştır. Olay esnasındaki tesadüfi dizilim Erdem Tapul, Ayhan Yelgün, Ekin Ozan Kumru, Gökçehan Arslan şeklindedir. Ekip arasındaki mesafeler 2 ila 3 metredir. Saat 13:30 sularında, ekibin önünde olan Erdem Tapul’un üzerinde bulunduğu tabaka (yaklaşık 2x3metrelik), zeminden koparak Erdem Tapul ile beraber hızlanarak kaymaya başlamıştır. Erdem Tapul'un kopma sonrası hemen kazma düşüş pozisyonunu (sırtüstü ayaklar önde) almaya çalıştığı gözlenmiştir. İlk tabakanın kopmasından 1-2 saniye sonra 60-70 derece eğimli kulvardaki kar kütlesi Ayhan Yelgün’ün 1 metre önünden yay şeklinde ayrılıp bir bütün halinde kaymaya başlamıştır. Bu esnada Ayhan Yelgün hareketsiz olup Erdem Tapul’un düşüşünü Ekin Ozan Kumru ile dikkatle izlemeye çalışmışlardır. Hareket eden kar kütlesi çok sessiz bir şekilde ilerlediği için Gökçehan Arslan olayın ilk anını fark edememiştir. Bu sırada kopan büyük kar kütlesi üzerinde kayan Erdem Tapul yaklaşık 6-7 saniye sonra kulvarın daraldığı yerin sağında bulunan ayrık uzun kaya setinin en solunda görülmüştür(yukarıdan aşağıya bakış), o anda üzerinde bulunduğu kulvar genişliğindeki kar kütlesi içerisinde öndeki ayrık kaya kütlesi ve beyaz bulut dolayısıyla gözden kaybolmuştur. Kopmayan tabakanın üzerinde bulunan ekip, tabakanın hareket etme ihtimali dolayısıyla inerken açılan izlerden 10-15 metre yükselerek güvenli bir yere geçerek hemen sonra kazayı bildirmek ve yardım çağırmak üzere gerekli yerlere haber vermiştir (olaydan yaklaşık 3 dakika sonra). Ekip (3 kişi) 15:00 civarında güvenli bir rotadan çığ akıntısını tamamen görebilecek bir noktaya ulaşmıştır. Aşağı iniş süresince ekip birikintileri gözlemleyerek ve sesli iletişim kurmaya çalışarak arama yapmıştır. Ekip, Sivil Savunma Ekipleri ile saat 16.00 da göz teması sağlamıştır ve saat 17:00 civarında Sivil Savunma Ekipleri ile çığın bitim noktasında buluşmuştur.  Detaylı Arama ve Kurtarma Raporu İzmir Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Müdürlüğü tarafından yayınlanacaktır. Değerli bir Abimiz, Dostumuz, Kardeşimiz olan Erdem'i kaybetmekten dolayı hepimiz büyük acı yaşadık. Hepimizin başı sağolsun.. "   http://www.aktifhaber.com/oglum-daglarla-evliydi-735725h.htm  adresinde bulunan kaza ile ilgili haberden aynen alınmıştır; "ÇIĞ RİSKİ ARAMAYI AKSATIYOR Bu arada AKUT, Sivil Savunma ve dağcılık kulüplerine bağlı ekiplerin sürdürdükleri arama çalışmaları da bölgedeki hava şartlarının bozulması, çığ riskinin yeniden baş göstermesi üzerine yarım bırakıldı. Güvenli bölgede bekleyen ekiplerin hava şartlarının düzelmesiyle birlikte tekrar arama çalışmalarına başlayacakları belirtildi. BOZDAĞ, ÇIĞ RİSKİNE KARŞILIK KAPATILMIŞTI Bu arada dün meydana gelen olay öncesinde, her gün çığ test ekibinin saat 07.00 sıralarında yaptığı araştırmalarda Bozdağ kayak pisti ile diğer bölgelerinde çığ riski bulunduğu gerekçesiyle kapatma kararı aldığı öğrenildi. Kayak pistinde girilmesine izin verilmezken, dün 4 dağcının da olası çığ ya da kaza risklerine karşı jandarmaya ya da bölgede her zaman bulundurulan Sivil Savunma ekiplerine haber vermeden tırmanış yaptıkları ortaya çıktı. Dağcıların da haber vermesi durumunda çığ riskinin bulunduğuna yönelik olarak uyarılacakları hatta geçen hafta da bir başka dağcılık kulübünün aynı bölgedeki etkinliğinin de yine, çığ riskinden dolayı engellendiği bildirildi.."   http://www.haberler.com/ adresindeki haberden alınmıştır; "BOZDAĞ'DA GEÇEN YIL İKİ AYRI ÇIĞ FELAKETİ YAŞANMIŞTI 20 Ocak 2013 tarihinde Bozdağ Kayak Merkezi'ne (yürüme hızında) çığ düşmüş, dere üzerindeki köprünün bir bölümü, bir telesiyej direği ve otel odasının penceresi zarar görmüştü. Bu olay üzerine tesis kapatılırken, 13 Şubat 2013 tarihinde de Ege Üniversitesi Dağcılık Kulübü üyesi 4 dağcı Bozdağ zirvesine tırmanmaya çalışırken Mermeroluk - Diktepe Mevkiinde meydana gelen çığ nedeniyle dağcılardan Erdem Tapul isimli dağcı, çığ altında kalarak yaşamını yitirmişti. - İZMİR"
            Devamı ...
            04-06-2012
            Niğde - Aladağlar
            1
            1
            Kaza ve kurtarma raporuna göre, havanın bozmasından dolayı, ekip 5. ip boyundan dönüş kararı almıştır. Gerçekleştirdikleri ip inişi sırasında çaktıkları sikke yerinden çıkmış ve kaza gerçekleşmiştir.   Kaza raporu aşağıdaki şekilde yayınlanmıştır: ‘’ 1 haziranda Abdullah Berna Sarın, Mevlüt Parlak, Ahmet Burak Meriç’ten oluşan ekip tarafından Aladağlar Sıyırmalık vadisinde bulunan Sulağankeler- Vali Konağı’na kamp atılmıştır. 2 haziran günü C1 kuzeybatı sırtı rotasından tırmanış denenmiş ve kampa geri dönülmüştür. 3 haziran günü ekip kampta dinlenmiştir. Aynı gün kamp yerine Hüddosk’dan Burakcan Kaptan ve Sidar Aydın gelmiş ve ekipler birleşmiştir. 4 haziran günü Abdullah Berna Sarın, Mevlüt Parlak ve Ahmet Burak Meriç sabah saat 4:50’de Sulağankeler kamp yerinden tırmanış amacıyla ayrılmış ve saat 6.30 da Güzeller kuzey yüzünde daha önceden inceledikleri rotanın altına gelmişlerdir. Daha sonra Mevlüt Parlak ve Abdullah Berna Sarın tırmanışa başlamış, Ahmet Burak Meriç ise aşağıda destek için beklemiştir. Ekip saat 7.00 gibi ilk ip boyuna girmiş ve 13.00 da 5.istasyona gelmiş ve bu sırada hava kapanmaya, yarım saat içinde dolu ve kar yağmaya başlamıştır. Görüş mesafesi 10 metreye kadar düşmüştür. Bu sırada 10 metre yukarıda küçük bir kovuk görülmüş, yağıştan ve yıldırım tehlikesinden korunmak için Abdullah Berna Sarın ve Mevlüt Parlak’tan oluşan ekip kovuğa girmiş ve havanın düzelmesi beklenmiştir. Bu sırada kamp aranmış, şehir aranmış ve hava durumunun kötü gideceği haberi alınmıştır…  Yaklaşık bir saat bekledikten sonra havanın düzelmemesinden dolayı ekip dönüş kararı almıştır. Ekibin dönüş yapacağı nokta, emniyet malzemesi için kısıtlı olduğundan, kovuğun içinde bulunan yatay bir çatlağa önce universal bir sikke çakılmaya çalışılmış, fakat sikke gözü ile sikkenin arasındaki açıdan dolayı çakılamamıştır. Kovuğun içindeki yatay çatlağa bıçak sikke çakılmak durumunda kalınmıştır. Sikke çakıldıktan sonra oluşturulan tek noktalı istasyondan Mevlüt Parlak’ın aldığı emniyetle dolaşan ipi açmak için Abdullah Berna Sarın 20 metre kadar aşağı inmiş ve ipi açarak mağaraya geri gelmiştir. Daha sonra sikkeye perlon bağlanıp, ip toplanarak geri atıldıktan sonra Mevlüt Parlak saat 14.30-15.00’de aynı sikkeden inişe geçmiştir. Yaklaşık 4-5 metre indikten sonra sikke yerinden çıkmış ve Mevlüt Parlak yaklaşık 100 metre düşüş yaşamıştır. Abdullah Berna Sarın bütün denemelerine rağmen Mevlüt Parlak’la görsel veya işitsel iletişim kuramamıştır. Bu sırada ipsiz kaldığı için kovuğun içinde beklemeye başlamıştır. Olay sonunda Abdullah Berna Sarın hemen kampa cep telefonuyla haber vermiş ve kurtarma operasyonu başlamıştır. ‘’
            Devamı ...
            25-01-2011
            Gürcistan - Kazbek Dağı
            1
            -
            YTUDAK mail grubuna gönderilen kaza raporundan aynen alınmıştır: ‘’… İnerken en önde Burhan, ortada Emre ve Emre’nin sol tarafında da ben (Sefa Sağlam) bulunuyorduk. Emre’nin sol tarafındaydım çünkü; yukarıda buz burguları ile iniş yaptığımızda en son inişi yapan ben olduğum için aşağı inerken sol tarafa doğru inişimi gerçekleştirmiştim. Yukarıdan inişim sırasında, çıkışta kazma krampon sapladığımız yerlerde parçalanmış buz parçalarının ekip arkadaşlarımın üzerine kaymaması için sol tarafa doğru inişi yapmayı tercih etmiştim. Buz etabından çıktıktan sonra, yine bulunduğum konumda aşağı dik olarak inişime devam ettim. Hepimiz inişe odaklanmıştık; Çift kazma ve krampon geri geri iniş tekniğimizle en az 3 noktamız sürekli sabit bir pozisyonda inişimize devam ederken, Emre birden sert-yumuşak kar karışımı zemin üzerinde kaymaya başladı. Ben “Kazmanı sapla!” diye bağırdım. Biraz aşağıda olan Burhan’da Emre’ye “Dur!, Kazmanı Sapla!” diye bağırdı. …Burhan’ın yanından saniyeler içinde kayan Emre’ye hiçbir müdahalede bulunamadık. Sadece arkasından “Dur!, Kazmanı Sapla!” diye bağırabildik. Emre düşerken sırt üstü kafa aşağıda pozisyonda düşüyordu. Bağırmamızla hamle yapmaya çalıştı. Düşüş pozisyonunu almaya çalıştı, kazmasını sapladı ancak o kadar hızlıydı ki; saplamış olduğu kazmanın perlonu Emre’nin bileğinden çıktı ve Emre bir kaç saniye sonra gözden kayboldu. Nasıl düştüğü hakkında sadece tahminlerimiz var; ama dengesini nasıl kaybettiğini ne ben, ne de Burhan gördük. Burhan ve Emre daha önce Güzeller Kuzeydoğu Kar-Buz Kulvarını ve Parmakkaya’yı birlikte tırmanmıştı. Benimle de daha  geçen kış Demirkazık Kış Tırmanışı‟nı gerçekleştiren Emre buradan basit bir şekilde düşemezdi. Oradan düşecek kişi olamazdı. Eğim vardı; ancak sert değildi… Düşüşünün sebebi olarak, faaliyetin 12 saat boyunca devam etmesi, sürekli kazma krampon tırmanışın insanı yorması, buna bağlı olarak bir anlık halsizlik, yorgunluk, dikkatsizlik gibi sübjektif nedenler ya da bunların bütünü olabilir. Kaza sonrası Burhan ile birbirimize bağırdık. Birbirimizin durumunu öğrendikten sonra Emre’nin yanına seri bir şekilde ulaşmaya çalıştık. Hızlı bir şekilde inerken zaman zaman birbirimizi ikinci bir kaza yaşanmaması için dikkatli olmamız yönünde uyarıyorduk. Aşağı inerken sırayla Emre’nin bir kazmasını, kramponlarını, emniyet kemerini, ayakkabısını ve kaskının parçalarını bulduk. Parçaları takip ederek Emre’yi bulmaya çalıştık. Burhan ile anlaşmamızda, Burhan Emre’ye ilk yardımını yapıp, taşımak için paketleyecek, bende yardım çağırmak için Meteo Station’a gidecektim. (Meteo Station 42o 40.800K – 44o 32.026D) Bir ara ikiye ayrılan kulvarda Emre’yi aramak için Burhan ile ayrıldık. Kafa fenerlerimiz ile her yerde Emre’yi arıyorduk. Yaklaşık 1 saat 15 dk sonra Emre’yi düştüğü noktanın yaklaşık olarak 550-650 metre (daha fazla da olabilir.) altında bulduk. (4030m) (42o 41.234 K – 44o 31.651D) Bulduğumuzda yüzükoyun baş aşağı karların üzerinde yatıyordu. Kaskı 7-8 parçaya ayrılmış, elbiseleri paramparça ve üzerindeki eşyalarından ayakkabıları, eldivenleri, emniyet kemeri, kramponları, çantası üzerinden çıkmıştı. Hemen koşarak yanına vardık ve ters çevirdik. Yüzüne baktığımızda ağzı ve burnu yani solunum yolları kan ile dolu, elleri ve vücudu hafif mavi ve soğuktu. Nabzını kontrol ettiğimizde hiç bir hayat belirtisinin olmadığını gördük.  Yıkılmış bir şekilde ne yapacağımızı düşündük. Emre’yi ararken ayağımıza giren kara ve ellerimize fazla dikkat etmemiştik. Bu nedenle Burhan’ın elinde ve ayağında oluşan 2.derece donmaları farkettik. Hızlı hareket etmemiz gerekiyordu. Diğer yandan arkadaşımızı da orada yalnız o şekilde bırakmakta istemiyorduk. Emre’nin bedenini o halimizle ve o karanlıkta taşımamız çok zordu. Emre için yapacak bir şeyimiz kalmadığını anlayınca arkadaşımızın yerini kolay bulabilmek için GPS’e kaydettikten sonra Meteor’a doğru devam ettik. İki saat sonra Meteor’a vardığımızda oradaki görevli dağcı arkadaşımız Tamaz bizi karşıladı. Tamaz Türkçe ya da İngilizce bilmiyordu. Zor olsa da anlaşabiliyorduk. Tamaz bizi iki kişi görünce durumu anlaması uzun sürmedi. Çıkıp arayalım demek istedi ama arkadaşımızın vefat ettiğini söyledik. Meteor‟a ulaştığımızda saat 21.10 civarlarıydı. İçeride Tamaz bize  sıcak içecek verdi. 10-15 dk kendimize gelmeye çalıştık. Burhan’ın donan uzuvlarına ılık su ile ilk müdahaleyi yaptık. Cenazemizi kaldırırken Türkiye’nin dört bir yanından gelip bizi yalnız bırakmayan, telefon ve mail yoluyla bizlere ulaşarak desteklerini sunan tüm dağcı dostlarımız ve kulüplerimize, ismini veremediğimiz ve bizlere yardımcı olmak için seferber olan tüm dostlarımıza teşekkürü borç biliriz. Ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı dileriz.’’     DPÜ Dağcılık Kulübünün yaptığı açıklamadan alınmıştır: " Kulüp üyelerimiz Sefa SAĞLAM, Burhan AYDIN ve Emre KURUOĞLU 22.01.2011 tarihinde Sefa SAĞLAM liderliğinde Gürcistan Kazbek Dağına(5047 m) tırmanışa başlamışlardır. 25.01.2011 tarihinde 3800 kampından zirve tırmanışı  için harekete geçen ekibimiz  akşam saatlerinde Üniversitemiz Dağcılık Kulübü ile iletişime geçerek bir kazanın meydana geldiğini bildirmiştir. Bunun üzerine üniversitemiz bünyesinde oluşturulan kriz merkezi,  hemen harekete geçmiş Türkiye  ve Gürcistandaki  yetkili tüm kurumlara( Afyonkarahisar UMKE bölge sorumlusu, Sağlık Bakanlığı Kriz Merkezi, Başbakanlık Kriz Merkezi , Türkiye  Cumhuriyeti Gürcistan Tiflis Büyükelçiliği,Türkiye Dağcılık Federasyonu )  kaza ile ilgili bilgi verilmiş ve arama kurtarma çalışmaları başlatılmıştır. Çalışmalar sonucunda 26.01.2011 Sabah 06.30 sularında ekibimize ulaşılmış ve sporcumuz Emre KURUOĞLU` nun hayatını kaybettiği, Burhan AYDIN ve Sefa SAĞLAM’ ın  ise sağlık durumlarının iyi olduğu haberi tarafımıza  bildirilmiştir. "   SEFA SAĞLAM` DAN ALINAN  VE RESMİ OLMAYAN BİLGİYE GÖRE; KAZANIN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ; Zirve tırmanışına başlayan ekibimiz 4500mt civarında havanın bozması ile beraber 3800 kampına geri dönmeye karar vermiştir. Dik eğimli bölgeyi geçtikten sonra yumuşak eğimli bölgedeki iniş esnasında sporcumuz Emre KURUOĞLU dengesini kaybederek buzulda düşmüş, tüm çabalarına rağmen kendisini durduramamış ve vadiye kadar sürüklenmiştir. Olaydan tahmini olarak 1.5 saat sonra ekip arkadaşları sporcumuzun yanına ulaşabilmiş, nabzının olmadığını, vücudunun şiştiğini ve bir yaşam belirtisinin olmadığını gözlemlemişlerdir. Sefa SAĞLAM ve Burhan AYDIN havanın çok soğuk olması ve vücutlarında lokal donmaların başlaması üzerine o bölgede bulunan Meteoroloji binasına sığınmışlardır. Gürcistan Büyükelçiliği ile Üniversite yönetimimiz temas halinde olup resmi işlemleri yürütmektedir.   GÜRCİSTAN KAZBEK DAĞI EKİBİMİZ SEFA SAĞLAM  - LİSANSLI DAĞCI BURHAN AYDIN-LİSANSLI DAĞCI EMRE KURUOĞLU-LİSANSLI DAĞCI (vefat etti)   DPÜ DAĞCILIK KULÜBÜ - dpudak.com
            Devamı ...

            21-03-2010
            Aydın - Kirazlı
            1
            -
            Yayınlanan kaza raporlarından aynen alınmıştır: "Fahri Kuba açtığımız rotaların altındaki diken ve çalılıkları temizleyip bize yardımcı oluyordu, diğer dört arkadaş da ilk rotalarda tırmanıyorlardı. Ben tekrar emniyete girdim . Özel PAK son açtığımız rotadan tırmanıp yarım kalan rotaya girdi ve tamamladık. Saat 17.10 olmuştu, hemen solunda bir rota daha açmayı istedi. Son açtığımız rotadan tırmanmayı denedi ama fazla yükselemeden indi. Kaya bloğunun arkasından yürüyerek, kayanın üstüne çıkması gerekiyordu. Onda da vakit kaybı olacağını düşündü ve; "Şu sağ taraftan kestirmeden çıkayım, sen emniyette kal, biraz otur dinlen, yukarıda hemen emniyete gireceğim" dedi. Bunları söylerken, bir taraftan da belinden ipi çözüyordu ve ipten çıktı. "Hocam oradan gitmeyin" dedim , "Giderim giderim  sorun yok "dedi. Fahri Kuba "Riske girme Özel’ciğim, gitme" dedi. Özel "Sorun yok "dedi ve tamamen emniyetsiz tırmanmaya başladı.Biraz yükseldikten sonra bir yerde durdu, tekrar baktığımda aynı yerde durmaya devam ediyordu. Son baktığımda X seklinde geriye doğru düştüğünü gördüm. Yaklaşık 5m. altındaki kaya bloğuna çarparak düşmeye devam etti ve görüşümden çıktı. Düştüğünü gördüğüm anda emniyetten çıkıp yan tarafta tırmanan arkadaşlara bağırarak yanına koştum. Dikenlerin içinde yüzüstü ve cenin pozisyonunda, başından kanlar akarken ve kesik kesik hırlarken buldum. Yanına oturup, yavaşça omzuma yaslayıp çenesini kaldırdım, düzenli nefes almaya başladı. Kaskı halen başındaydı. Kaskın pimini çıkardım, emniyet kemerini gevşettim. Bilinci tamamen kapalıydı. Diğer arkadaşlar jandarma ve 112 ‘yi aradılar. Orhan Baskani aradim durumu bildirdim ve yardim istedim. Sehre yakin oldugumuz icin helikopterin  gelemeyecegini ve ambulansin yola ciktigini ogrendik. Iki arkadas ambulansi karsilamak icin Yaylakoy yoluna gittiler , diger arkadaslar saglik ekibine ve sedyeye yol acmak icin çalı ve taslari temizlediler , ben de surekli nefes alabilmesi icin agzini kontrol ediyordum. Ortalama 20 dk. sonra ambulans geldi. Saglik gorevlileri ile omzumdayken boyunluk takip kaski cikardik. 4-5 kisi destegi ile dikenlerin icinden cikarip sisme sedyeye aldik , saglik ekibi mudahalesini hemen yaptiktan sonra dikkatli bir sekilde yola indirdik ve ambulansa girdik. Ambulansta iken nabiz , tansiyon normaldi. Mudahale ederlerken kolunu kasarak tepki veriyordu. Doktorun ilk teshisi kafa travmasi idi. Saat 18.00 civarlarinda Söke Devlet Hastanesi acil servisine geldik. Beyin cerrahlari tarafindan ameliyata alindi. Saat 22.00 civarlarinda ameliyattan cikti ve yogun bakima alindi. Ancak 22.03.2010 pazartesi 13.20 civarinda beyin olumu nedeniyle vefat etti.   23.03.2010 Sali gunu oglen namazina muteakip Soke Asri Mezarligi’nda topraga verdik. Hepimizin basi sagolsun… 24 Mart 2010   Humeyra YIKILMAZ Zirve Dagcilik ve Doga Sporlari Kulubu Söke Uyesi
            Devamı ...
            25-01-2009
            Gümüşhane - Zigana
            10
            2
            Çığa maruz kalan kişi sayısı 14. İlk anda kendi kurtulanlar 2 kişi. SAR ekipleri tarafından kurtarılanlar 2 kişi. Yaşamını yitirenler 10 Kişi. TEDAK BASIN BİLDİRİSİ; Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) 1993 yılında kurulmuş olup o günden bu güne kadar kayak, dağcılık, tenis ve doğa yürüyüşleri düzenlemektedir. Kulübümüz Dağcılık ve Kayak Federasyonlarının tescilli bir kulübü olup Faaliyetlerini yıllık programı çerçevesinde düzenlemektedir. Geniş bir üye profiline sahip olma özelliğini gösteren kulübümüz yapmış olduğu faaliyetlerle bölgemizde doğa sporlarını tanıtma ve sevdirmek gibi bir görev üstlenmiştir. Bunun yanı sıra yapılan bu etkinlikler ile birlikte genç sporcuların kayak yarışçısı ve dağcıların da yüksek irtifa tırmanışlarına katılabilmesi için her türlü teknik programları düzenlemiştir. Faaliyet planımızda bulunan 25.01.2009 tarihinde Zigana Dağında yapılan kayak ve doğa yürüyüşü etkinliği sırasında bir çığ felaketi yaşanmış olduğu  kamuoyunun malumudur. Bu çığ olayı sonrasında doğa yürüyüşüne katılan 17 doğaseverin 10 u çığ altında kalarak vefat etmiştir. Meydana gelen bu elim felaket sonrasında basında çıkan bazı haberler üzerine Klüp yönetimi olarak açıklama yapma gereği hâsıl olmuştur. Kulübümüzden oluşturduğumuz teknik ekip yapmış olduğu inceleme sonrası, olayın görgü tanıkları ve yürüyüşe katılan kazazedeler ile yapılan görüşmeler sonrasında aşağıdaki sonuçlara varılmıştır; • Planlı doğa yürüyüşlerimizden olan faaliyet, Zigana Kayak evinden 25.01.2009 tarihinde 10 00 da 17 katılımcı ile başlamış olup Zigana Dağ Kayak evinden Kadırga Yolu takip edilerek Zigana Tünelinin Gümüşhane çıkışına kadar yürüyüş yapılması planlanmıştır. • Belirlenen yürüyüş parkuru daha önceki dönemlerde yaz ve kış olmak üzere üyelerimiz tarafından birçok kez geçilmiş, bilinen yürüyüş alanlarımızdandırç. Şekil 1 Şekil 1; Çığ düşmeden 10 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Planladığı üzere yürüyüş liderliği TEDAK Klüp başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği yapan, Genel Kaptanlık görevini üstlenmiş, Türkiye Dağcılık Federasyonu Dış İlişkiler Komisyonu ve UIAA (Uluslararası Dağcılar Birliği) Dağcılık Komisyonu Üyesi, aynı zamanda Kokartlı Turizm Rehberi, bununla birlikte Kızılay Gönüllüler Lideri olan Erhan TERZİ önderliğinde yürütülmüştür. Yürüyüş dağ yolundan ve kar olmayan bir zemin üzerinde devam etmiştir Şekil 2 de yürüyüş yolunu gösteren ve Erhan TERZİ tarafından çekilen fotoğraf görülmektedir. Şekil 2 Şekil 2; Çığ düşmeden 5 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Yürüyüş sırasında yürüyüşün planlandığı yolda kar olmadığı katılımcıların ifadeleri ve fotoğraflar ile tespit edilmiştir. • Çığ olan bölgeye gelindiğinde şekil 3 deki fotoğrafta görüldüğü üzere yolun açık olduğu yol zemininde yaklaşık 10 cm kalınlığında bir kar tabakası olduğu anlaşılmıştır. Şekil 3 Şekil 3; Çığ düşmeden 1 dakika önce çekilmiş fotoğraf (kaynak: Erhan Terzi) • Çığ düşme bölgesine gelindiğinde ise yürüyüş normal olarak devam etmekte iken (Kazazedelerin ifadesi) aniden öndekilerin “çığ !!!” diye bağırması ile birlikte üst tarafta duran balkon yapının altındaki kütle kaymaya başlayarak önde bulunan 14 kişiyi yolun alt kısmına doğru sürüklemiş ve sonrasında 2 kişi hemen 3-5 m sonra durabilmiş ve diğerleri ise kütlenin içinde kaymaya devam ettiği bildirilmiştir. Bu olay yaklaşık saat 10 30 civarında olduğu ifade edilmiştir. • Çığ düşmesi sonrasında yaralanmadan ayakta kalan 5 kişi Telefon bağlantısı ile olayı dağ evine ve Trabzon’daki arkadaşlarına bildirmiştir. • Bu arada kendine gelen kazazedeler arama yapmak amacı ile aşağıya doğru inerek arkadaşlarını aramaya başlamışlardır. Aynı zaman içerisinde Kayak evinden, Trabzon’dan ve Gümüşhane’den dağcılar Sivil Savunma ekipleri bölgeye hareket etmiştir. • Bölgeye ilk, yaklaşık olarak 15 dakkika içerisinde Zigana Kayak evinden kayakçılar, dağcılar ve çalışanlar (ilk etapta 6-7 kişi daha sonrasında toplam 15-20 kişiye kadar çıkmıştır) kaza mahalline ulaşmıştır. • Ulaşan insanlar hızla arama çalışmasına başlamış ve ilk olarak 2 kişiyi yaralı olarak kurtarmış ve sonrasında 2 kişiyi de ölü olarak çıkarmıştır. • Olaydan 1 saat sonrasında diğer arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal etmiştir. • Arama Kurtarma ekiplerinin gelmesi ile düzenli arama faaliyeti başlanmış olup tüm kazazedeler ölü olarak yaklaşık saat 15 00 itibarı ile çıkartılmıştır. • Erzurum’dan Gelen Sivil Savunma ekibininde bölgeye ulaşması ile son bir arama çalışması yapılarak bölgeden ayrılınmış tır. 10 Can dostumuz elim çığ felaketi sonrasında Zigana Dağında hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelmelerde havanın parçalı bulutlu ve rüzgârlı olduğu tespit edilmiştir. Çığın oluşmasını sağlayacak etkenlerden insanlar tarafından meydan getirilecek bir etkenin olmadığı açıkça anlaşılmıştır. Arama Kurtarma çalışmaları devam ederken ve sonrasında olmak üzere basın kuruluşlarının yayınlarında aslı ve kaynağı belli olmayan kamu oyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapılmıştır. Bölgede olmayan ve de meydana gelen çığın şeklini ve oluşumunu bilmeyen birçok kişi televizyon yayınlarına telefonla bağlanarak veya canlı yayınlara katılarak açıklamalar yapmış farklı görüşler ve yorumlar öne sürmüştür. Bunların başında; bölgede silah atıldığı ve çığın tetiklendiği, çığ tabakasının ve tabanının yürüyüşçüler tarafından kesildiği ifade edilmiştir. Yapılan görüşmelerde silah atılmadığı ve böyle bir sesin duyulmadığı belirtilmiştir. Ancak insanların çığ sesi ile silah sesini karıştırıabilecekleri tahmin edilmiştir. Ayrıca çığ tabakasının kesilmesi konusunun kesinlikle gerçek olmadığı yürüyüş anında çekilmiş fotoğraflarla da teyit edilmiştir. Bunun yanı sıra bölgede çığ testi yapılması gerektiği konusunda bazı haberler oluşmuştur. Çığ testi yapılabilmesi için bölgede yeteri kadar kar olması gerekli olduğu fakat rutin olarak yapılan bir iş olmadığı da bilinmektedir. Yapılan Arama Kurtarma çalışımlarına katılan ve tüm süre boyunca desteğini esirgemeyen aşağıda belirttiğimiz kişi kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat BAŞESKİOĞLU Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Faruk Nafiz ÖZAK Trabzon Valisi Sayın Nuri OKUTAN Gümüşhane Valisi Sayın Enver SALİHOĞLU Bölge Jandarma Birimleri Türkiye Dağcılık Federasyonu Arama Kurtarma Ekibi Sivil Savunma Birimleri (Trabzon, Gümüşhane ve Erzurum) Karadeniz Teknik Üniversitesi Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü Bölge Halkı Zigana Kayak evi personeli Medyada çıkan bazı asılsız, yanlış haber ve eleştirilerin daha çok sporumuza zarar vereceği düşüncesi ile bu acılı günümüzde şehitlerimizin cenazeleri defnedilmeden böyle bir açıklamanın yapılmasını görev kabul ederek basınımızı bilgilendirmeyi amaçladık. Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü Yönetim Kurulu
            Devamı ...
            01-10-2008
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            İTÜDAK ekibi adına kaza raporunu yayınlayan Sn. Volkan Çakır’ın raporundan aynen alınmıştır:   “……Uzun bir moladan sonra 17.30-18.00 gibi inise basladik. Onde biz ortada diger ekip, arkadan Ebru ve Tanju geliyordu. Zemin, 30 derece egimli kaya ve sığ bir çarşaktan oluşuyordu. Geçidin girişinde bu sığ çarşaktan dolayı patika belirgin değildir. Ancak 50 metre kadar alçaldıktan sonra derin carsak baslar ve patika belirginleşir. Geçide girdikten sonra düz bir hatta iniş mümkün değildir. Çünkü geçidin 150 metre kadar altından başlayan 10-20 metre yüksekliğinde dik setler mevcuttur. Bu yüzden patika geçide girip sağa doğru alçalarak Yıldızbaşı’ nın eteklerine doğru devam etmektedir. Yerde öbek öbek, 20 cm kalınlığında, yeni yağmış yumuşak kar mevcuttu. Bu da zemini kayganlaştırıyor ve adımınızı daha dikkatli atmanıza sebep oluyordu. Karın yumuşaklığı, derinliği ve yer yer olması, herhangi bir kış teknik uygulaması gerektirmiyor yalnızca dikkatli adim atmayı gerektiriyordu. Geçide doğru alçalmaya başladıktan 30 metre kadar sonra Tanju’ nun ayağı kayıp düşerek sete doğru 150 metrelik bolumu kayarak geçtiğini gördüm. Herhangi bir panik ve bağırma duymadım. Bu uzun kayıştan sonra setten aşağıya doğru gözden kayboldu. Bu noktada diğer kişilerde kilitlenme ve hareket güçlüğü (Özellikle Ebru’ da) başladı.  Öncelikle ikinci bir kazaya izin vermemek için tüm ekiplerin sağda, daha güvenli bir yere kadar inmeleri sağlandı. Daha sonra ben ilk setin üstüne kadar yaklaştım ve seslenerek temas sağlamaya çalıştım. Görebildiğim 2 sette de yoktu. Böylece elimdeki 100 metrelik iple ulaşabileceğim noktadan daha aşağıdaki setlere düştüğünü anladım. Olası düşüş yerini GPS’ e kaydettim. Bunun üzerine setlere paralel bir şekilde seslenerek inmeye devam ettik. Tabana 100 metre kala ses teması kurduk (saat 19.00). Kendisine inebileceği bir yerde olup olmadığını sordum. “Hayır”, diye cevap verdi. Bilinci açıktı, sesi gür ve düzgün geliyordu. “Yaralı misin?”, diye sordum. Net bir “Bilmiyorum” cevabi geldi. (Bu da bana acık görebildiği bir yarası olmadığı ancak muhtemel kırıklardan dolayı rahat hareket edemediğini düşündürdü.) Hava artik kararmaya başladığından görsel tespit yapamadık. Bunun üzerine fener yakarak Tanju’ ya: “Fener yak!”, diye bağırdım. Çok defa tekrarlamama rağmen ışık göremedik. Son olarak ‘Yardım geliyor, dayan’ diye bağırdım. ….” ….”07.30: Ben ve Cevher yukarıdaki ekibin yanına ulaştık. AKUT ekibi kazazedeye ulaştı. Kazazedeyi kaybettiğimiz haberi geldi.       09:00: Diğer ekipler ve ağır ekipman kaza bölgesine ulaştırıldı. İndirme çalışmaları başlatıldı. Tekrar helikopterin onaylandığı bilgisi geldi.       10.30: Helikopterle JAK ekibi olay yerine indirildi. İndirme çalışmalarına JAK da katildi.       12.00: Bizim ve kazayı yasayan diğer ekibin olay yerinden helikopterle tahliyesi yapıldı. İndirme çalışmaları 1-2 saat içinde tamamlandı. Ardından kazazedenin ve kurtarma ekiplerinin de tahliyesi gerçekleşti….”   
            Devamı ...

            07-07-2007
            Kanada - Slesse Dağı
            1
            -
            GENDARMERIE ROYALE DU CANADA tarafından yapılan RESMİ AÇIKLAMADAN ve Kanada’da yaşayan Türk dağcılardan Sn. İlker Soğukpınar’ın maillerinden aynen alınmıştır.:   Sertaç Olgun ve Kanadalı arkadaşı Kevin Langdale, 6 Temmuz günü, Chilliwack bölgesindeki Slesse Dağına ulaşıp kamp kurdu ve geceyi orada geçirdi. 7 Temmuz sabahı 04.30`da kampı terk edip tırmanmaya başlayan dağcılar, arazinin düz olması nedeniyle ip açmadı. Sabah 06.00 sıralarında iki dağcının yürümekte olduğu alanın üzerindeki bir buz kütlesi koparak Sertaç Olgun`u sürükledi. 7 metre sürüklenen Olgun, 10 metre derinliğindeki buzul çatlağına düştü. Buz kütlesi çatlağı doldurduğundan, genç dağcıya ulaşmak imkansız hale geldi. Kevin Langdale, kazadan beş saat sonra yardım isteyebileceği bir yere ulaşmayı başardı. Hemen yola çıkan helikopterle olay yerine gelen Federal Polis, kurtarmanın olanaksız olduğunu söyleyerek, geri döndü. Bedeni, 3 ay sonra buzlar eridikten sonra bulundu ve naaşı Türkiye’ye gönderildi ve Türkiye’de toprağa verildi. Chilliwack - Remains of Mountain Climber Recovered – GENDARMERIE ROYALE DU CANADA 2007-09-25 16:21 PDT On September 19th, at approximately 09:00 am, the remains of Sertac OLGUN where recovered from Mount Slesse in Chilliwack BC. At the time of the incident recovery of the remains were complicated by shifting ice and glacier materials that contained OLGUN's body. The remains were located approximately 300 meters from the scene of the initial event by Chilliwack Search and Rescue. Recovery was delayed in order to perform a safe extraction, and was made possible by snow melt. The Coroner was on scene to examine the remains once they were removed from the mountain, and has identified the remains as those of Sertac OLGUN, age 31 at the time of the accident. OLGUN, a Turkish student, was living in the Abbotsford Area when the climbing accident occurred. Background On July 7th 2007, at about 1130 hrs, A.M. the Chilliwack RCMP responded to a report of an alpine climber who had been swept into a crevasse by falling ice. This happened as 2 experienced climbers were preparing to scale the Northeast Face of Mt Slesse, just East of Chilliwack. The accident itself occurred at around 06:00 am on July 7th . Both men involved are in their early 30's, the caller being from Vancouver, and his missing friend from the Abbotsford area. The two were tied together ( short roping) when the victim was struck by a falling ice block that was overhanging above the two climbers, and disappeared from view. Failing to locate his friend or get a response, the climber hiked 5 hours to locate help. Chilliwack Search and Rescue ( SAR) attended the area to assist the Police with this matter. A helicopter was used by SAR , in order to view the area where this accident occurred. Based on the assessment of SAR experts, assisted by the Provincial Emergency Program ( PEP) , and after a thorough examination of the scene and the conditions, the chance of survival in this specific case was established as unlikely. On July 9th, 2007 a meeting was held determining that no recovery mission would be attempted until the area has been deemed safe for a team to attend the location. This decision following a thorough examination of the area by Search and Rescue experts, as well as RCMP members, via helicopter. At this time, safety was the issue, and because of shifting grounds and ice blocks, as well as the steepness of that specific area a safe extraction was not possible at this time. Constable Lea-Anne Dunlop Media Relations Officer Upper Fraser Valley RCMP 604-819-5553 Bert Paquet, Cst. Media Relations 45877 Wellington Avenue Chilliwack, B.C. V2P 2C8 Phone: 604-819-5553 Fax: 604-393-3031 Email: media.webmaster@rcmp-grc.gc.ca 
            Devamı ...
            01-01-2007
            Niğde - Aladağlar
            2
            1
            ORDOS kamuoyu açıklamasından (Hüseyin KAPUKAYA) aynen alınmıştır : “...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz – tahminen Wild Country – offset – 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30’da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle ‘ikinci ipe geçiyoruz’ dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük. Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku’yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan’ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan’daydı. Düdük de Utku’daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan’ın ‘hydration pack’ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku’nun üzerine gri Gore-tex’i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı...”  
            Devamı ...
            25-11-2006
            Diyarbakır - Eğil
            1
            -
            Basından alınan ve TDF Diyarbakır il temsilcisi Abdulrahim Ekin’in açıklamalarından aynen alınmıştır. Doğa Sporları Kulübü Başkanı Abdulrahim Ekin, aralarında Saadet Turşak'ın da bulunduğu 8'i kadın toplam 21 dağcıyla eğitim çalışması yapmak üzere 25 Kasımda Eğil ilçesine gitmeyi kararlaştırdı. Çalışmayı görüntülemek üzere AA muhabirleri de ekibe katıldı. Minibüsle yola çıkarak 45 kilometre uzaklıktaki Eğil ilçesinin Ziyaret mevkisine giden Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 2 kilometrelik yürüyüşün ardından Abdulrahim Ekin kontrolünde yüksekten inişe geçtiler. Üyeler yüksekten inişi gerçekleştirdiği sırada Kulüp Başkanı Abdulrahim Ekin, yaklaşık 15 metre genişliğindeki ve 7 metre yüksekliğinde alanda halatlı geçiş çalışması için hazırlıklara başladı. " ÇOK KEYİFLİ" DEDİ Halatı bağlamasının ardından Ekin, 2 kez geçiş yaparak, hattı kontrol etti. Yüksekten inişi tamamlayan üyeler, daha sonra hava hattından geçiş için hazırlıklara başladı. Bu sırada Saadet Turşak, hattan geçmeye başladı. Güvenli şekilde geçiş yapan Turşak, arkadaşlarına seslenerek, “Çok keyifli, bir kez daha geçmeliyim” dedi. İKİNCİ GEÇİŞTE KAZA Geçişi tamamlayıp geri dönen Turşak, kemeri ile bağlantıları sökmeye çalıştığı sırada ısrarda bulunarak tekrar geçiş yapmak istediğini bildirdi. Arkadaşlarının sırayı kendisine vermesi üzerine mutlu şekilde gülümseyerek yeniden hattan geçişe başlayan Turşak, karşı tarafa ulaştıktan sonra geri dönmek için manevra yaptığı sırada aniden düştü.  KALBİ 2 KEZ DURDU Düşmenin ardından ekipte bulunan kulüp üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Uzunlar ile Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencileri Serdar Çelebi, Remzi Aslan ve Murat Yıldırım aşağıya inerek Turşak'a müdahalede bulundular. Kalbi 2 kez duran Turşak'ı, Dr. Uzunlar, kalp masajı ve solunum yaparak hayata döndürdü. BEYİN AMELİYATI YAPILDI Arkadaşları da durumu “112 Acil Servis” ile Diyarbakır  Valiliğine ileterek, helikopter istedi. Ancak, bölgeye helikopterin inmesinin mümkün olmayacağının anlaşılması üzerine bundan vazgeçildi. Gelen ambulanstaki sedyeye konularak, arkadaşları ile çevredeki köylülerin yardımıyla uçurumdan çıkarılan Turşak, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldı. Yapılan beyin ameliyatının ardından reanimasyon bölümünde tedavisi süren Turşak'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi. BAĞLANTIYI GEVŞETMİŞ Turşak'ın halatlı geçişteki ilk denemesinin ardından üzerindeki emniyet kemeri ile bağlantı noktasını gevşetmeye başladığı, ısrarının ardından ikinci kez hattan geçen Turşak'ın bağlantıyı sıkıştırmaması nedeniyle düştüğü belirtildi. 
            Devamı ...

            11-02-2006
            Niğde - Aladağlar
            4
            1
            HÜDDOSK kamuoyu açıklamasından aynen alınmıştır :   “…Ekip saat 7:50’de, önde 10 (Altay Özcan, Çagrı Ürünay, Soner Kolçak, Selahattin Günen, Zümrüt Isık, Dilsat çöz, Reyhan Sönmez, Filiz Saral, Barıs Ates, Dervis Kızıltepe), 20 metre arkalarından 2 (Bahar Ural, Nilgün Acar) ve 150 metre arkalarından 2 (Serpil Baybörü, Hakan Moda) kisi tesadüfi dizilimiyle, vadi tabanına paralel olarak takriben tabanın 10 metre üzerinde hareket etmektedir. Ekip, sol yamaçta muhtemel riskleri bertaraf etmek amacıyla dik olarak yükselmeye baslamıstır. Ilk birkaç adımdan sonra, önce bölgesel bir çökme, ardından 30 metre yukarıdan, yan yana iki ayrı tabakanın (2 metre kalınlıgında ve toplam 150 metre eninde), birbirlerini tetikleyerek, hareket etmeleriyle olusan çıg ile asagıya dogru yaklasık 40 metre sürüklenmistir. En arkadan gelen 2 kisi (Serpil Baybörü, Hakan Moda) dışında tüm ekip çığa maruz kalmıştır. Çığ altında kalan 12 kisiden Selahattin Günen ve Dervis Kızıltepe kendi çabalarıyla kurtulmayı başarmıslardır. Bu dörtlü, ivedilikle kazazedelerin yerlerini belirlemeye çalışmış ve yüzeye yakın olup herhangi bir uzvu dışarıda olan 5 kazazedeyi (Barış Ates, Reyhan Sönmez, Çağrı Ürünay, Dilşad içöz, Altay Özcan) çığ altından çıkarmışlardır. Gruptan Çağrı Ürünay, kazayı yetkililere bildirmek ve yardım çağırmak üzere cep telefonunun çektigi bir noktaya gönderilmis, saat 09:00’da yardım çağrısı ulaştırmayı başarmıstır. Kazanın oluşumundan 20 dakika sonra Filiz Saral bulunmuş ve kar altından bilinci kapalı halde çıkartılmıstır. Selahattin Günen tarafından yapılan 5 dakikalık suni solunum sonunda kornea refleksi, pupil refleksi ile solunum ve nabız değerleri normale dönmüstür. Bulunduğu anda kalp atımı tespit edildigi için kalp masajı yapılmamıştır. Bu esnada ekibin diger üyeleri 2 kürek ve batonlar yardımıyla çığ altında kalan 4 kişiyi aramaya devam etmişlerdir. Kazanın olusundan 50 dakika sonra Bahar Ural ve Nilgun Acar’a ulasılmıs, ancak Selahattin Günen ve Barıs Ates ile Altay Özcan ve Reyhan Sönmez tarafından uygulanan kardiyopulmoner resusitasyona (kalp masajı ve suni solunum) 30 dakika kadar devam edilmesine ragmen kazazedelerde hayat emareleri görülmemesi üzerine uygulanan hayata döndürme çalışmaları durdurulmuş ve diğer 2 kazazedeyi (Soner Kolçak, Zümrüt Isık) arama çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Kazazedeler Filiz Saral ve Dilsad İçöz’de hipotermi belirtilerinin baslaması, dönüs yolundaki olası çıg etaplarının günesin yükselmesiyle beraber artan risk içermesi, grubun genel psikolojik durumunun dönüsü tehlikeye sokacak bir noktaya ulasması ve bulunamayan iki kazazededen ümidin kesilmesi nedeniyle arama-kurtarma çalısması kazanın olusumundan yaklasık 2 saat sonra sona erdirilmiş ve cesetlerin bulunduğu noktada kerteriz alınarak batonla isaretleme yapılmıştır. Olay yerinden hareket eden ekip saat 11:00 sularında kamp yerlerine dönmüstür. Kamuoyunun bilgisinde de oldugu gibi çeşitli arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal edip arama çalışmalarını yürütmüş, ekip arkadaşlarımızın bulduğu iki kisi ile birlikte kar altından diğer iki kazazedeyi de çıkarıp söz konusu dört naaşı helikopterle nakletmiştir. Bilinmesi gerekir ki ; Dagcılık, riskleri sıfırlanamaz bir spordur. Asıl olan riskleri en aza indirebilmektir. Her dağcı bunun bilinci ile daglara gitmektedir. Kazadan hemen sonra gerek arama kurtarma çalışmalarına katılarak gerekse sair desteklerle acımızı paylasan aşagıda listelenen kurumlara minnettarlığımızı bildiririz;…”
            Devamı ...
            14-08-2005
            Bursa - Kestel
            1
            1
            Bölgede aynı anda tırmanış’ta bulunan, Sn. Bülent AKTAŞ’ın mailinden aynen alınmıştır : Değerli dağcı dostlar        14 Ağustos Pazar günü Bursa Narlıdere köyündeki kayalıklarda tırmanış ve spor rota açma çalışması yaparken hazin bir kaza sonucu, Ömer Kalkanlı hayatını kaybetti.        Olay saat 14:30 sularında köyün karşı tarafındaki büyük kayalıkların köylülerin deyimiyle odalar mevkiinde oldu. Yeni bir sektör olarak orayı keşfetmişti Ömer o gün sabahta yeni açmış olduğu başka bir rotada tırmandık. daha sonra öğle aradan sonra açılacak rota yerini belirledik. Yemek ve çay faslından sonra boltlamaya başlıyacaktık. Ben bu arada siz otururken diğer taraftaki tırmanan arkadaşlara bi uğrayıp geleyim başlarız dedim. Yarım saat kırkbeş dakika sonra geri geldiğimde Ömerle Onur yukarı çıkıp sistemi kurmuşlardı bile ve Ömer Onur'u üstten emniyetli olarak indiriyordu. Onur da rota temizliği yapıyordu. Tamam indir dediği sırada hızla aşağı inmeye başladı ne oluyor diyemeden yukarıdan bir bağırtıyla birlikte devasa bir kaya bloğunun koptuğunu gördük biz rotanın altında aşağıdaydık ve kaçışmaya başladık ve bloğun peşine Ömerinde aşağı düştüğünü gördüm. Blokla beraber düştüğünden ve zemin aşağı doğru eğimli olduğundan bir süre aşağı doğru yuvarlandı ve bir kaya bolğunun arasında durdu. Hemen yanına koştum. Nabzı vardı bir süre sonra solunum gelmeye başladı fakat yaraları çok kötüydü. Kafa kısmında çok derin yara, sağ ayağında açık kırık, sağ kolunda parçalı kırıklar vardı. Hemen 112 yi aradık orada ilk müdahaleyi yapmaya çalıştık. Bu arada Onur'un durumunun iyi olduğunu anladık ve Ömer’e yoğunlaştık. Ambulans geldi .Doktor ve Sedyeyi yukarı aldık. Ömeri bulunduğu yerde sedyeye aldık ve hemen aşağı indirmeye başladık. Arazi çok kötü olduğundan çok zorlu bir iniş oldu. Ambulansa koyduk ve müdahale devam etti. Hastaneye gittik bir sürede hastanede müdahale edildi fakat acı haberi vermekte gecikmediler.  Olayın olmasındaki neden, yukarıdaki emniyet sisteminin tek bloktan alınması idi. Orada hangimiz olsak büyük olasılıkla aynı sistemi kuracaktık. Ve Ömer de öyle yapmıştı bloğun büyüklüğüne güvenip ve hatta yukarıda küçük bir de test yapıp öyle kurmuştu sistemini . Blok gidince, kendisi de bloğa bağlı olduğundan gücü durdurmaya yetmemişti. Ama sanırım durumu fark edip Onur’un hayatını kurtarmayı başarmıştı . Çünkü onun hızlı da olsa sağ salim aşağı inmesine yetecek refleksi göstermişti . Olayla ilgili anlatacaklarım bu kadar. Daha sonra başka yerlerde de yazılacak ayrıntılar. Tekrar hepimizin başı sağolsun   Ömer Kalkanlı; Büyükdemirkazık Kış, Devamend Kış çıkışları var. Küçükdemirkazık-- Kaldı—Emler--Direktaş--Kızılkaya--Çağalınbaşı--Beşparmak—Lahitkaya--Vayvay ve çevresindeki diğer zirvelerde, Uludağ, Erciyes ve Avrupa Alplerinde Tacul çıkışı -  Mont Blanc v.b. Çıkışı var. Daha çok spor tırmanış bahçelerine gitti…Narlıdere…Anavarza…Kaynaklar…Balıklayalar…Pelitözü…Geyikbayırı gibi bir çok spor tırmanış alanında tırmandığı spor rotalar var.. Bursa’da boulder kayalıklarına gittiği ve yeni sektörler açtığı biliniyor. Yine Narlıdere’ de yeni sektörlerin açılmasında ve yeni rotalar açılmasında büyük katkılarda bulunmuş, insanlarla bağlantı kurup  rota açılmasını sağlamıştır.
            Devamı ...
            17-08-2004
            Kırgızistan - Pobeda Dağı
            1
            -
            Bölgede aynı anda tırmanış’ta bulunan, Robert Schneider’in Sn. Tunç FINDIK ile paylaştığı gözlemleri :   Wassili, aAexandr, Afi Gigani (georgian mountaineer) me and Ali Hakan started to climb Pobeda, Ali shared the tent with Wassili and Alexandr, I with afi. We went to camp 1 the first day, camp 3 the second and camp 5 the last. Ali was very slow, always 3 to 5 hours after us; but he always went on. We summited on day 4, and convinced Ali, who was very slow 200 meters below the summit, to come back with us. The next day we descended from camp 5 on the ridge near the west summit. Afi was very fast first, i went after him, after me Wassili and Alex, Ali was going very slow, we waited in the snow cave a long time for him, but he never came. Then a Russian team came down, they said they had seen Ali descending and suddenly falling around 6750 meters (last rockband) He fell down the north face. We looked for the body (next day with helicopter) but couldn’t find it (snow always comes down the face, there are several bergshrounds...hard to find somebody). I guess some questions remain: Ali was very slow, we hoped he would turn round himself, we tried to wait but, we got too cold, he had not hired Wassili and Alex as guides so they went ahead very often.... But even if we had been going with him slowly I think we could not have avoided the accident because on this ground, you don't belay, just carefully walk down and use the fixed ropes, if one step is wrong you fall.. .Hope this explains things a bit for Ali’s friends in Turkey, till soon! Diğer Dostlarından gelen mailler ve ipuçları : Son 5 aydaki hırslı kilo verme ve Sniejni Pars olma tutkusu . Sürantrene ( Overtraining ) olmuş olma ihtimali ..
            Devamı ...

            Top