Loading…

Yıl

    Bölge

      Faalİyet Türü

        Mevsİm

          Kaza Sebebİ

            08-01-2025
            Antalya - Kızlarsivrisi
            1
            -
            Antalya'nın Elmalı ilçesinde 3 bin 70 metre yükseklikteki Kızlar Sivrisi zirvesine çıkmak üzere yola çıktıktan sonra kaybolan dağcı Fehmi Efe'nin cansız bedenine ulaşıldı. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. HURRIYET https://www.hurriyet.com.tr/gundem/yipranan-turk-bayragini-degistirmek-icin-daga-cikan-adam-olu-bulundu-42653334 Finike'de amatör dağcılıkla uğraşan Fehmi Efe, Elmalı ilçesindeki Kızlar Sivrisi'nin zirvesinde yıpranan Türk bayrağını değiştirmek için pazartesi akşamı yola çıktı. Off-road aracıyla yolculuk yapan Efe'den haber  alamayan yakınları endişelenip, salı günü jandarmaya haber verdi. Ekiplerin incelemesinde, Efe'nin aracını Kızlar Sivrisi'nin park alanına bıraktığı, 2 gün önce de telefonundan uçurum bölgesinden sinyal alındığı tespit edildi.  TURKIYE GAZETESI https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/gunlerdir-kayip-olarak-aranan-dagci-fehmi-efenin-cesedi-bulundu-1085896 Jandarma ekiplerinin yaptığı incelemede, Fehmi Efe'nin aracının Kızlar Sivrisi'nin park alanında olduğu, telefonunun ise 2 gün önce uçurum bölgesinden sinyal verdiği belirlendi. Jandarma ekipleri zorlu arazi şartlarında kayıp dağcıyı bulmak için çalışma başlattı. CESEDİ BULUNDU Bölgenin sarp kayalık yapısı ve çetin kış şartlarından dolayı çalışmalarda termal kameralı dron ve helikopter desteği alındı. Ekiplerin Efe'nin cesedine ulaştığı ve bölgeden cenazeyi indirmek için çalışma yürüttüğü belirtildi
            Devamı ...
            08-01-2025
            Antalya - Kızlarsivrisi
            1
            -
            Antalya'nın Elmalı ilçesinde 3 bin 70 metre yükseklikteki Kızlar Sivrisi zirvesine çıkmak üzere yola çıktıktan sonra kaybolan dağcı Fehmi Efe'nin cansız bedenine ulaşıldı. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. HURRIYET https://www.hurriyet.com.tr/gundem/yipranan-turk-bayragini-degistirmek-icin-daga-cikan-adam-olu-bulundu-42653334 Finike'de amatör dağcılıkla uğraşan Fehmi Efe, Elmalı ilçesindeki Kızlar Sivrisi'nin zirvesinde yıpranan Türk bayrağını değiştirmek için pazartesi akşamı yola çıktı. Off-road aracıyla yolculuk yapan Efe'den haber  alamayan yakınları endişelenip, salı günü jandarmaya haber verdi. Ekiplerin incelemesinde, Efe'nin aracını Kızlar Sivrisi'nin park alanına bıraktığı, 2 gün önce de telefonundan uçurum bölgesinden sinyal alındığı tespit edildi.  TURKIYE GAZETESI https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/gunlerdir-kayip-olarak-aranan-dagci-fehmi-efenin-cesedi-bulundu-1085896 Jandarma ekiplerinin yaptığı incelemede, Fehmi Efe'nin aracının Kızlar Sivrisi'nin park alanında olduğu, telefonunun ise 2 gün önce uçurum bölgesinden sinyal verdiği belirlendi. Jandarma ekipleri zorlu arazi şartlarında kayıp dağcıyı bulmak için çalışma başlattı. CESEDİ BULUNDU Bölgenin sarp kayalık yapısı ve çetin kış şartlarından dolayı çalışmalarda termal kameralı dron ve helikopter desteği alındı. Ekiplerin Efe'nin cesedine ulaştığı ve bölgeden cenazeyi indirmek için çalışma yürüttüğü belirtildi
            Devamı ...
            07-08-2024
            Kırgızistan - Pamir Dağları
            1
            -
            Kırgızistan’da Lenin Dağı’na tırmanış sırasında Abdullah Özdemir 5850 metrede geçirdiği rahatsızlık sebebiyle vefat etmiştir. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır.   IHA https://www.iha.com.tr/ankara-haberleri/kirgizistanda-tirmanis-sirasinda-yasamini-yitiren-dagci-ankarada-defnedildi-106874561 Kırgızistan’da Lenin Dağı’na tırmanış sırasında rahatsızlanarak yaşamını yitiren Abdullah Özdemir, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde defnedildi.   İstanbul’da bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan ve Yeni Ufuklar Doğa Sporları Kulübü yönetim kurulu üyesi ile dağcılık sorumlusu olan Abdullah Özdemir, Kırgızistan’daki Lenin Dağı’na tırmanış sırasında rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Ankara’ya getirilen Özdemir’in cenazesi, bugün Kızılcahamam Aşağı Merkez Camii’nde öğlen namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Kemal Paşa Mahallesi Mezarlığı’na defnedildi.   Cenazeye Kızılcahamam Kaymakamı Nuri Mehmetbeyoğlu, Kızılcahamam Belediye Başkanı Süleyman Acar ile dağcılık sporu ile ilgilenen öğretmen arkadaşları, ailesi ve vatandaşlar katıldı.   ISTANBUL DOGA https://www.facebook.com/story.php/?story_fbid=800251405631420&id=100069397026976 Yeni Ufuklar Doğa Sporları Spor Kulübü yönetim kurulu üyesi ve dağcılık şube sorumlusu değerli sporcu Abdullah Özdemir'in Kırgizistan Lenin Dağı'nda rahatsızlanarak yaşamını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Ailesine, sevenlerine, YUDOSK'a ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz. Çok üzgünüz. İstanbul Doğa Sporları Kulübü  
            Devamı ...

            07-08-2024
            Kırgızistan - Pamir Dağları
            1
            -
            Kırgızistan’da Lenin Dağı’na tırmanış sırasında Abdullah Özdemir 5850 metrede geçirdiği rahatsızlık sebebiyle vefat etmiştir. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır.   IHA https://www.iha.com.tr/ankara-haberleri/kirgizistanda-tirmanis-sirasinda-yasamini-yitiren-dagci-ankarada-defnedildi-106874561 Kırgızistan’da Lenin Dağı’na tırmanış sırasında rahatsızlanarak yaşamını yitiren Abdullah Özdemir, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde defnedildi.   İstanbul’da bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan ve Yeni Ufuklar Doğa Sporları Kulübü yönetim kurulu üyesi ile dağcılık sorumlusu olan Abdullah Özdemir, Kırgızistan’daki Lenin Dağı’na tırmanış sırasında rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Ankara’ya getirilen Özdemir’in cenazesi, bugün Kızılcahamam Aşağı Merkez Camii’nde öğlen namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Kemal Paşa Mahallesi Mezarlığı’na defnedildi.   Cenazeye Kızılcahamam Kaymakamı Nuri Mehmetbeyoğlu, Kızılcahamam Belediye Başkanı Süleyman Acar ile dağcılık sporu ile ilgilenen öğretmen arkadaşları, ailesi ve vatandaşlar katıldı.   ISTANBUL DOGA https://www.facebook.com/story.php/?story_fbid=800251405631420&id=100069397026976 Yeni Ufuklar Doğa Sporları Spor Kulübü yönetim kurulu üyesi ve dağcılık şube sorumlusu değerli sporcu Abdullah Özdemir'in Kırgizistan Lenin Dağı'nda rahatsızlanarak yaşamını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Ailesine, sevenlerine, YUDOSK'a ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz. Çok üzgünüz. İstanbul Doğa Sporları Kulübü  
            Devamı ...
            31-07-2024
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            31 Temmuz 2024 tarihinde, Kaletepe Sırt rotasında tırmanış yapan 3 kişilik ekipten Özkan Çorapçıoğlu düşerek yaralandı. Yapılan kurtarma çalışmalarının ardından hastaneye kaldırılan dağcı, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Ekipte bulunan Cihan Tunca tarafından yazılan kaza raporu ve k onu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. 31 Temmuz 2024 Kaletepe Sırt Rotası Tırmanış Kazası Raporu Yazan: Cihan Tunca 30 Temmuz Salı günü öğle saatlerinde yaklaşık 15 kişilik bir ekip halinde Sarı Mehmet’in yurdu bölgesine ulaşarak kampımıza yerleştik. Aynı gün akşamına ertesi gün yapacağımız tırmanış için planlamaları ve malzeme hazırlıklarını gerçekleştirdik. Plana göre, Özkan, Yasin ve ben (Cihan) 3 kişilik bir ekip halinde Kaletepe Sırt rotasını tırmanacaktık. Ayrıca yanımızda bizimle birlikte gelen iki arkadaşımız da (Bahar ve Bahadır) bizim tırmanışımız sonrasında sabit hat vb bir tırmanışla dağ ortamında ilk tırmanış denemelerini gerçekleştireceklerdi. Ben daha önceden bu rotayı tırmanmıştım ve biliyordum. Özkan ise önceki akşam rotaya hazırlanmıştı. Rotanın, zorluk derecesi itibariyle, bizi zorlamasını öngörmüyorduk. Ekipte en tecrübeli iki kişi olarak Özkan ve ben iki tırmanışı koordine edecektik. 31 Temmuz 2024 Saat sabah 7.30-8.00 civarında kamp alanından ayırılarak Kaletepe sırt rotasına doğru yaklaşıma başladık. Saat 9.00 gibi 5 kişi olarak rota altına varmıştık. Biraz soluklanma sonrasında saat 9.30’da ilk grup tırmanışına (Özkan, Yasin ve Cihan) Özkan öncü Cihan emniyetçi olacak şekilde başladık. Bu sırada Yasin, Bahar ve Bahadır tırmanışı izlemek üzere daha emniyetli ve görüşün bulunduğu noktada oturuyorlardı. Bu esnada kamp ekibi ile iletişim için bulundurduğumuz telsiz de bu arkadaşlarımızda idi. Tırmanış için hazırlanırken Özkan emanet olarak aldığı ve aslında ayağına tam olmayan tırmanış ayakkabılarını göstererek “Şanslı ayakkabılarımla geldim” şeklinde espri yapmıştı. İlk istasyonu, üzerinde küçük ağaç bulunan sette kurmayı değerlendirdik ve sete yükseldik. Ben emniyetçi olarak bu sette bulunacaktım. Özkan bu noktadan yükselmeye başladı. İlk etapta biraz da tırmanışı zevkli kılmak adına olağan rota hattının daha sağında kalan dik ve çatlaklı yüzeye yaklaştı. Emniyet aldığım noktadan sürekli konuşuyor ve değerlendiriyorduk. Sağdaki çatlaklı yüzeyi inceledikten sonra daha sola asıl rota hattına girmeye karar verdi ve hafif bir yan geçiş ile soldaki baca-kulvar benzeri yapıya girerek yükselmeye devam etti. Bu kısımlarda herhangi bir zorlanma yaşamadan gayet rahat bir şekilde ilerlemekte idi. Rahat ilerlemesine de bağlı olarak ara emniyetler arası mesafeler 3-4 metrelere ulaşıyordu. Rotanın kilit etabı olarak da tanımlanan V derecelik kısma geldiğinde sanıyorum 4 adet ara emniyet yerleştirmişti. Bu noktaya kadar sürekli göz temasımız bulunuyordu. Yükselmiş olması ve bu kısmın üzerinin gevşek zeminli birikme bir set olması nedeniyle bulunduğum sette muhtemel düşebilecek taşlardan korunmak amacıyla kayadaki kovuk kısma doğru yaklaştım.  Ancak burada biraz vakit kaybetti. Görüşüm olmadığı için o esnada ne ile uğraşıyordu bilemiyorum. Sikke çakma seslerini duydum. Ve ilerlemeye devam etti. Bunu ipten anlayabiliyorum. Bizi izleyen Bahadır bir anda düşüyor diye bağırmaya başladı ancak ben ipte düşüşün etkisini çok sonra hissetim. Düşüş bittiğinde benim 1 metre üzerime kadar bir düşüş yaşamıştı. O anda neden o kadar düşüş yaşadığını kestirememekle birlikte ilk görüşte durumun aciliyetini anlayabiliyordum. Bizi izlemekte olan arkadaşlara telsiz ile kampa ulaşmalarını ve 112’ye haber vermelerini söyledim. İpte 1 metre kadar yükselerek yanına ulaştım. Ulaştığımda gördüğüm ilk sahnede, bir adet ara emniyet (sikke) yerinden çıkmış ve ekspres ile birlikte ipte kayarak aşağı gelmişti. Ayrıca Özkan’ın bir ayağındaki tırmanış ayakkabısı çıkmıştı. Telsiz ile kampa ulaşmamız sonrası kampta bulunan Ahmet hoca 112 ile irtibatı koordine etmiş ve kamp alanında bulunun Haacettepe’li dağcı grubunu da destek için bölgeye yönlendirmişti. Yine o an kampta bulunan Koray hoca yanımıza gelmek üzere yola çıkmıştı. Ulaştığım noktada gayet pozitif bir yüzey üzerinde bulunuyordum. Özkan’ın tüm ağırlığı ipte idi ve düşüş esnasında ipin yukarıda bir yerlere sıkışması sebebiyle ip vererek onu indirmem mümkün değildi. İlk değerlendirmemde ipin yukarıda görmediğim bir yere sıkışmış olması, her an kurtulabileceği ihtimali ve Özkan’ın yaralarını da göz önünde bulundurarak bir an evvel onu ipten 70alttaki sete indirmeye karar verdim. Bu noktada diğer 3 arkadaşım da yardım etmek üzere emniyet aldığım sete gelmişlerdi. Onların da yardımı ile Özkan’ı ipten kurtararak sete indirdik. Sete indirirken ve sete indirdikten sonra yaptığımız muayenelerde hem bizim tespitlerimiz hem de bilinci açık olması sayesinde bizzat Özkan’ın belirtmesi ile vücudundaki hasarı tespit etmeye çalıştık. Bilinci açıktı sorularımıza gayet net cevaplar veriyor karşı sorular soruyordu. Açık kırığı veya şiddetli bir kanaması bulunmuyordu. Kalçasında ve sırtında, kürek kemiğinin alt kısmı civarında ve sağ kolunda kırıkları mevcuttu. Kendisinin belirttiği bir diğer durum ise ciğerine kan dolduğu idi. Ayrıca muhtemelen dudak veya dilini ısırmış olmasına bağlı olarak ağzından hafif bir kan sızmış ve biraz sonra kurumuştu. Alnında da çarpmaya bağlı hafif bir kana vardı. Burnunda kırık mevcuttu. Göz bebekleri refleks vermiyor ancak el ve ayak parmaklarına kadar sorunsuz hareket ettirebiliyordu. Bu durumda ilk olarak sırt çantalarımız ile destek oluşturarak yarı oturur pozisyonda kendisini bekletmeye karar verdik. Kaletepe’de diğer rotalarda tırmanmakta olan arkadaşlarımız da telsiz anonsunu almışlardı ve yanımıza geliyorlardı. Şerife’nin gelmesi ile ondan Özkan’la ilgilenmesini rica ederek muhtemel yardımın gecikmesi ihtimaline karşı tırmanış iplerimizle kurtarma istasyonlarını ve hatlarını hazırlamaya başladım. Bu esnada bölgede olduğunu bildiğimiz destek olabilecek kişilere de telefon ile ulaşmaya çalışıyorduk. Bu kişilerden birisi de Serdar Televi idi ve yanında bulunan doktor arkadaşı ile hızlıca olay yerine geldi. İlk olarak bölgeye ulaşan 112 ekibi Emli orman yoluna kadar gelmiş ancak rota altına çıkamamıştı. Ciğerlerine kan dolması sebebiyle acilen aşağı indirmemiz gerekiyordu. Bu amaçla ekibimizdeki ve bölgedeki diğer dağcıların da yardımı ile 112 ekibinden sedyeyi yukarı göndermelerini talep ettik. Kaza anından yaklaşık 1 saat 30 dakika sonra sedye yukarıya gelmiş arama kurtarma ve sağlık ekipleri de rota altına doğru yaklaşıyordu. Sedyenin gelmesi ile durumu değerlendirdik ve bu esnada Özkan’ın durumunun kötüye gitmesi nedeniyle sedyeleyerek indirmeye başladık. Recep Şenol da bu esnada yardım için bölgeye ulaşanlar arasında idi. Sedye ile Emli orman yoluna kadar inişimizde destek oldu. Ayrıca o esnada kamp bölgesinde bulunan Hacettepe’li dağcı grubu da süreçte destek oldu. Rota altından ambulansa kadar olan mesafenin yaklaşık olarak 1/3’ini indiğimizde diğer kurtarma ekipleri ile buluştuk. Bu noktada bölgede bulunan doktorun (Serdar ile gelmişti) muayenesine müteakip (bu esnada Özkan’ın bilinci kapalı) ambulansa ilerledik ve sağlık ekiplerine teslim ettik. Ambulansı takip ederek Çamardı devlet hastanesine gittik ve orada arkadaşımızı kaybettiğimizi öğrendik. Daha sonradan rota bölgesindeki malzemeleri toplamak üzere Hasan hoca rotaya gitti. Özkan’ın düşüş yaşadığı yerin biraz altına kadar serbest tırmanarak hem malzemeleri toplamış hem de düşüşün nasıl olduğunu anlamak için ara emniyetleri düşüş yerini vb incelemişti. Hasan hocanın serbest olarak tırmandığı noktalardaki ara emniyetler yerlerindeydi. Hasan hoca bu noktanın yukarısında bir adet takoz olduğunu ancak takoz üzerinde ekspres olmadığını görüyor. Ayrıca düşüşü gören Bahadır’ın belirttiği kadarıyla da düşüşün, Özkan’ın ayağının kayması nedeniyle olduğunu anlıyoruz.   SOZCU https://www.sozcu.com.tr/tirmanis-sirasinda-dusen-dagci-can-verdi-p70093 Niğde'de gerçekleşen olay, saat 10.30 sıralarında Çamardı ilçesine bağlı Çukurbağ köyü Emli Vadisi Kaletepe mevkisinde meydana geldi. 4 kişilik ekip, tırmanış yaparken Özkan Çorapçıoğlu düşerek yaralandı. Arkadaşlarının haber vermesi üzerine olay yerine AFAD, UMKE ve Niğde İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından bulunduğu yerden indirilen yaralı dağcı, ambulansla Çamardı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Çorapçıoğlu, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. TURKEYOUTDOOR   https://turkeyoutdoor.org/aladaglarda-tirmanis-sirasinda-dagci-hayatini-kaybetti/ Niğde Aladağlar’da bugün meydana gelen talihsiz olayda, tırmanış sırasında düşen bir dağcı hayatını kaybetti. Niğde’nin Çamardı ilçesinde bulunan Aladağlar’da 31.07.2024 tarihinde tırmanış yapan 4 kişilik ekipten biri, çaktığı şikenin yerinden çıkması sonucu düşerek yaşamını yitirdi. Özkan Çorapçıoğlu’nun Acı Kaybı 43 yaşındaki dağcı Özkan Çorapçıoğlu, Emli Vadisi Kale Tepe Mevkii’nde tırmanış yaptığı sırada kayalıklardan düşerek ağır yaralandı. Ekip arkadaşlarının haber vermesi üzerine olay yerine AFAD, UMKE ve Niğde İl Jandarma Komutanlığı JAK ekipleri sevk edildi. Çorapçıoğlu, ekipler tarafından bulunduğu yerden indirilerek hastaneye kaldırıldı. Ancak, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Başarılı Bir Dağcıydı Bursalı dağcı Özkan Çorapçıoğlu, birkaç gün önce Büyükdemirkazık Doğu Duvarı’nı tırmanmış ve başarılı bir performans sergilemişti. Ne yazık ki, bu talihsiz kazada hayatını kaybetti. Çorapçıoğlu’nun kaybı, dağcılık camiasında büyük bir üzüntü yarattı. Olayla İlgili Soruşturma Başlatıldı   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası Olay, saat 10.30 sıralarında Çamardı ilçesine bağlı Emli Vadisi Kale Tepe Mevkii’nde meydana geldi. 4 kişilik ekibin tırmanışı sırasında gerçekleşen kazanın ardından, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
            Devamı ...
            31-07-2024
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            31 Temmuz 2024 tarihinde, Kaletepe Sırt rotasında tırmanış yapan 3 kişilik ekipten Özkan Çorapçıoğlu düşerek yaralandı. Yapılan kurtarma çalışmalarının ardından hastaneye kaldırılan dağcı, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Ekipte bulunan Cihan Tunca tarafından yazılan kaza raporu ve k onu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. 31 Temmuz 2024 Kaletepe Sırt Rotası Tırmanış Kazası Raporu Yazan: Cihan Tunca 30 Temmuz Salı günü öğle saatlerinde yaklaşık 15 kişilik bir ekip halinde Sarı Mehmet’in yurdu bölgesine ulaşarak kampımıza yerleştik. Aynı gün akşamına ertesi gün yapacağımız tırmanış için planlamaları ve malzeme hazırlıklarını gerçekleştirdik. Plana göre, Özkan, Yasin ve ben (Cihan) 3 kişilik bir ekip halinde Kaletepe Sırt rotasını tırmanacaktık. Ayrıca yanımızda bizimle birlikte gelen iki arkadaşımız da (Bahar ve Bahadır) bizim tırmanışımız sonrasında sabit hat vb bir tırmanışla dağ ortamında ilk tırmanış denemelerini gerçekleştireceklerdi. Ben daha önceden bu rotayı tırmanmıştım ve biliyordum. Özkan ise önceki akşam rotaya hazırlanmıştı. Rotanın, zorluk derecesi itibariyle, bizi zorlamasını öngörmüyorduk. Ekipte en tecrübeli iki kişi olarak Özkan ve ben iki tırmanışı koordine edecektik. 31 Temmuz 2024 Saat sabah 7.30-8.00 civarında kamp alanından ayırılarak Kaletepe sırt rotasına doğru yaklaşıma başladık. Saat 9.00 gibi 5 kişi olarak rota altına varmıştık. Biraz soluklanma sonrasında saat 9.30’da ilk grup tırmanışına (Özkan, Yasin ve Cihan) Özkan öncü Cihan emniyetçi olacak şekilde başladık. Bu sırada Yasin, Bahar ve Bahadır tırmanışı izlemek üzere daha emniyetli ve görüşün bulunduğu noktada oturuyorlardı. Bu esnada kamp ekibi ile iletişim için bulundurduğumuz telsiz de bu arkadaşlarımızda idi. Tırmanış için hazırlanırken Özkan emanet olarak aldığı ve aslında ayağına tam olmayan tırmanış ayakkabılarını göstererek “Şanslı ayakkabılarımla geldim” şeklinde espri yapmıştı. İlk istasyonu, üzerinde küçük ağaç bulunan sette kurmayı değerlendirdik ve sete yükseldik. Ben emniyetçi olarak bu sette bulunacaktım. Özkan bu noktadan yükselmeye başladı. İlk etapta biraz da tırmanışı zevkli kılmak adına olağan rota hattının daha sağında kalan dik ve çatlaklı yüzeye yaklaştı. Emniyet aldığım noktadan sürekli konuşuyor ve değerlendiriyorduk. Sağdaki çatlaklı yüzeyi inceledikten sonra daha sola asıl rota hattına girmeye karar verdi ve hafif bir yan geçiş ile soldaki baca-kulvar benzeri yapıya girerek yükselmeye devam etti. Bu kısımlarda herhangi bir zorlanma yaşamadan gayet rahat bir şekilde ilerlemekte idi. Rahat ilerlemesine de bağlı olarak ara emniyetler arası mesafeler 3-4 metrelere ulaşıyordu. Rotanın kilit etabı olarak da tanımlanan V derecelik kısma geldiğinde sanıyorum 4 adet ara emniyet yerleştirmişti. Bu noktaya kadar sürekli göz temasımız bulunuyordu. Yükselmiş olması ve bu kısmın üzerinin gevşek zeminli birikme bir set olması nedeniyle bulunduğum sette muhtemel düşebilecek taşlardan korunmak amacıyla kayadaki kovuk kısma doğru yaklaştım.  Ancak burada biraz vakit kaybetti. Görüşüm olmadığı için o esnada ne ile uğraşıyordu bilemiyorum. Sikke çakma seslerini duydum. Ve ilerlemeye devam etti. Bunu ipten anlayabiliyorum. Bizi izleyen Bahadır bir anda düşüyor diye bağırmaya başladı ancak ben ipte düşüşün etkisini çok sonra hissetim. Düşüş bittiğinde benim 1 metre üzerime kadar bir düşüş yaşamıştı. O anda neden o kadar düşüş yaşadığını kestirememekle birlikte ilk görüşte durumun aciliyetini anlayabiliyordum. Bizi izlemekte olan arkadaşlara telsiz ile kampa ulaşmalarını ve 112’ye haber vermelerini söyledim. İpte 1 metre kadar yükselerek yanına ulaştım. Ulaştığımda gördüğüm ilk sahnede, bir adet ara emniyet (sikke) yerinden çıkmış ve ekspres ile birlikte ipte kayarak aşağı gelmişti. Ayrıca Özkan’ın bir ayağındaki tırmanış ayakkabısı çıkmıştı. Telsiz ile kampa ulaşmamız sonrası kampta bulunan Ahmet hoca 112 ile irtibatı koordine etmiş ve kamp alanında bulunun Haacettepe’li dağcı grubunu da destek için bölgeye yönlendirmişti. Yine o an kampta bulunan Koray hoca yanımıza gelmek üzere yola çıkmıştı. Ulaştığım noktada gayet pozitif bir yüzey üzerinde bulunuyordum. Özkan’ın tüm ağırlığı ipte idi ve düşüş esnasında ipin yukarıda bir yerlere sıkışması sebebiyle ip vererek onu indirmem mümkün değildi. İlk değerlendirmemde ipin yukarıda görmediğim bir yere sıkışmış olması, her an kurtulabileceği ihtimali ve Özkan’ın yaralarını da göz önünde bulundurarak bir an evvel onu ipten 70alttaki sete indirmeye karar verdim. Bu noktada diğer 3 arkadaşım da yardım etmek üzere emniyet aldığım sete gelmişlerdi. Onların da yardımı ile Özkan’ı ipten kurtararak sete indirdik. Sete indirirken ve sete indirdikten sonra yaptığımız muayenelerde hem bizim tespitlerimiz hem de bilinci açık olması sayesinde bizzat Özkan’ın belirtmesi ile vücudundaki hasarı tespit etmeye çalıştık. Bilinci açıktı sorularımıza gayet net cevaplar veriyor karşı sorular soruyordu. Açık kırığı veya şiddetli bir kanaması bulunmuyordu. Kalçasında ve sırtında, kürek kemiğinin alt kısmı civarında ve sağ kolunda kırıkları mevcuttu. Kendisinin belirttiği bir diğer durum ise ciğerine kan dolduğu idi. Ayrıca muhtemelen dudak veya dilini ısırmış olmasına bağlı olarak ağzından hafif bir kan sızmış ve biraz sonra kurumuştu. Alnında da çarpmaya bağlı hafif bir kana vardı. Burnunda kırık mevcuttu. Göz bebekleri refleks vermiyor ancak el ve ayak parmaklarına kadar sorunsuz hareket ettirebiliyordu. Bu durumda ilk olarak sırt çantalarımız ile destek oluşturarak yarı oturur pozisyonda kendisini bekletmeye karar verdik. Kaletepe’de diğer rotalarda tırmanmakta olan arkadaşlarımız da telsiz anonsunu almışlardı ve yanımıza geliyorlardı. Şerife’nin gelmesi ile ondan Özkan’la ilgilenmesini rica ederek muhtemel yardımın gecikmesi ihtimaline karşı tırmanış iplerimizle kurtarma istasyonlarını ve hatlarını hazırlamaya başladım. Bu esnada bölgede olduğunu bildiğimiz destek olabilecek kişilere de telefon ile ulaşmaya çalışıyorduk. Bu kişilerden birisi de Serdar Televi idi ve yanında bulunan doktor arkadaşı ile hızlıca olay yerine geldi. İlk olarak bölgeye ulaşan 112 ekibi Emli orman yoluna kadar gelmiş ancak rota altına çıkamamıştı. Ciğerlerine kan dolması sebebiyle acilen aşağı indirmemiz gerekiyordu. Bu amaçla ekibimizdeki ve bölgedeki diğer dağcıların da yardımı ile 112 ekibinden sedyeyi yukarı göndermelerini talep ettik. Kaza anından yaklaşık 1 saat 30 dakika sonra sedye yukarıya gelmiş arama kurtarma ve sağlık ekipleri de rota altına doğru yaklaşıyordu. Sedyenin gelmesi ile durumu değerlendirdik ve bu esnada Özkan’ın durumunun kötüye gitmesi nedeniyle sedyeleyerek indirmeye başladık. Recep Şenol da bu esnada yardım için bölgeye ulaşanlar arasında idi. Sedye ile Emli orman yoluna kadar inişimizde destek oldu. Ayrıca o esnada kamp bölgesinde bulunan Hacettepe’li dağcı grubu da süreçte destek oldu. Rota altından ambulansa kadar olan mesafenin yaklaşık olarak 1/3’ini indiğimizde diğer kurtarma ekipleri ile buluştuk. Bu noktada bölgede bulunan doktorun (Serdar ile gelmişti) muayenesine müteakip (bu esnada Özkan’ın bilinci kapalı) ambulansa ilerledik ve sağlık ekiplerine teslim ettik. Ambulansı takip ederek Çamardı devlet hastanesine gittik ve orada arkadaşımızı kaybettiğimizi öğrendik. Daha sonradan rota bölgesindeki malzemeleri toplamak üzere Hasan hoca rotaya gitti. Özkan’ın düşüş yaşadığı yerin biraz altına kadar serbest tırmanarak hem malzemeleri toplamış hem de düşüşün nasıl olduğunu anlamak için ara emniyetleri düşüş yerini vb incelemişti. Hasan hocanın serbest olarak tırmandığı noktalardaki ara emniyetler yerlerindeydi. Hasan hoca bu noktanın yukarısında bir adet takoz olduğunu ancak takoz üzerinde ekspres olmadığını görüyor. Ayrıca düşüşü gören Bahadır’ın belirttiği kadarıyla da düşüşün, Özkan’ın ayağının kayması nedeniyle olduğunu anlıyoruz.   SOZCU https://www.sozcu.com.tr/tirmanis-sirasinda-dusen-dagci-can-verdi-p70093 Niğde'de gerçekleşen olay, saat 10.30 sıralarında Çamardı ilçesine bağlı Çukurbağ köyü Emli Vadisi Kaletepe mevkisinde meydana geldi. 4 kişilik ekip, tırmanış yaparken Özkan Çorapçıoğlu düşerek yaralandı. Arkadaşlarının haber vermesi üzerine olay yerine AFAD, UMKE ve Niğde İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Arama Kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekipler tarafından bulunduğu yerden indirilen yaralı dağcı, ambulansla Çamardı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Çorapçıoğlu, doktorların tüm müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. TURKEYOUTDOOR   https://turkeyoutdoor.org/aladaglarda-tirmanis-sirasinda-dagci-hayatini-kaybetti/ Niğde Aladağlar’da bugün meydana gelen talihsiz olayda, tırmanış sırasında düşen bir dağcı hayatını kaybetti. Niğde’nin Çamardı ilçesinde bulunan Aladağlar’da 31.07.2024 tarihinde tırmanış yapan 4 kişilik ekipten biri, çaktığı şikenin yerinden çıkması sonucu düşerek yaşamını yitirdi. Özkan Çorapçıoğlu’nun Acı Kaybı 43 yaşındaki dağcı Özkan Çorapçıoğlu, Emli Vadisi Kale Tepe Mevkii’nde tırmanış yaptığı sırada kayalıklardan düşerek ağır yaralandı. Ekip arkadaşlarının haber vermesi üzerine olay yerine AFAD, UMKE ve Niğde İl Jandarma Komutanlığı JAK ekipleri sevk edildi. Çorapçıoğlu, ekipler tarafından bulunduğu yerden indirilerek hastaneye kaldırıldı. Ancak, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Başarılı Bir Dağcıydı Bursalı dağcı Özkan Çorapçıoğlu, birkaç gün önce Büyükdemirkazık Doğu Duvarı’nı tırmanmış ve başarılı bir performans sergilemişti. Ne yazık ki, bu talihsiz kazada hayatını kaybetti. Çorapçıoğlu’nun kaybı, dağcılık camiasında büyük bir üzüntü yarattı. Olayla İlgili Soruşturma Başlatıldı   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası   Özkan ÇORAPÇIOĞLU’nun sikke çıkması sonucu düşerek vefat ettiği üç ip boyu teknik tırmanış rotası Olay, saat 10.30 sıralarında Çamardı ilçesine bağlı Emli Vadisi Kale Tepe Mevkii’nde meydana geldi. 4 kişilik ekibin tırmanışı sırasında gerçekleşen kazanın ardından, olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
            Devamı ...

            20-07-2024
            Ağrı - Ağrı Dağı
            2
            -
            20 Temmuz Cumartesi günü, Ağrı zirve tırmanışını tamamladıktan sonra inişe geçerken sis ve tipi nedeniyle mahsur kalan  Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak  'ın cansız bedenlerine 22.07.2024'te ulaşılmıştır. Cenazeleri kurtarma ekiplerinin çalışmalarıyla 25.07.2024'te dağdan indirilmiştir. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. INDEPENDENT https://www.indyturk.com/node/740156/haber/a%C4%9Fr%C4%B1-da%C4%9F%C4%B1nda-iki-arkada%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-kaybeden-akademisyen-t%C4%B1rman%C4%B1%C5%9F-s%C4%B1ras%C4%B1nda-ya%C5%9Fananlar%C4%B1   Türkiye'nin en yüksek noktası Ağrı Dağı'na grup halinde tırmanış yaparken 2 arkadaşı hayatını kaybeden ve kendisi de kaybolduktan sonra yolunu bularak 4 bin 200 kamp alanına inmeyi başaran akademisyen Muhsin Koçak, o gün yaşadıklarını anlattı. Tekirdağ'da yaşayan ve aynı zamanda Kosova Biznesi Üniversitesi'nde akademisyen olan Prof. Dr. Muhsin Koçak, AA muhabirine, 20 Temmuz günü saat 01.00 sıralarında Ağrı Dağı'nın 4 bin 200 rakımında bulunan kamp alanından zirve tırmanışı yapmak için ayrıldıklarını, tırmanış sırasında hafif bir yağmur olduğunu ve sabaha doğru bir yerde mola verdiklerini söyledi.   Mola verdikleri yerde yağmurun kesildiğini, rüzgar ve sisin kaybolduğunu anlatan Koçak, "Tırmanış için hava son derece güzeldi. Tırmanışa devam etmeye başladık. 4 bin 900 metreden sonra ani bir sis başladı. O sisle birlikte çok şiddetli bir rüzgar ve tipiye dönüştürdü. Önümüzü göremeyecek dereceye geldik. Bir metre bile önümüzü göremiyorduk. Zaten zor yürüyorduk. Geriye dönmemiz de imkan dahilinde değildi çünkü artık ayak izleri de siliniyordu." dedi. Koçak, tipinin çok şiddetli olduğunu ve ayak izlerini doldurduğunu anlattı. Önlerinde başka bir grubun da olduğunu ifade eden Koçak, "Ben ve Dilek hanım birlikte hareket ediyorduk. Dilek hanım benim arkamdaydı. O arada da ben grubun arkasından kopmamaya, yetişmeye çalışıyordum. Dilek hanıma da ikazda bulunarak benden ayrılmaması gerektiğini söyledim. Aksi takdirde kaybolursak bulunamayacağımızı ve öleceğimizi söyledim. Bizim önümüzdeki grubun rehberindeki Gps (konum) bizi zirveye taşıdı." diye konuştu. Arkasına baktığında Dilek Gökbulak'ı görmediğini aktaran Koçak, "Dilek Hanım yoktu artık. Ben nasılsa arkamdan geliyordur ve onun da arkasında gruplar vardır, mutlaka onu bulur ve zirveye getirirler diye düşündüm. Zirveye gittiğimiz zaman ben zirvede olduğumu gördüm. Bunu gps aletinin metalinden anladım, başka türlü zaten zirveyi göremiyoruz. Zaten zirvede 2 dakika kalamadık. Zirveden geri dönüyorduk." ifadelerini kullandı. "Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin" Zirvedeki buzullardan aşağıya indikleri zaman yeni bir grubun zirve yaptığını gördüğünü dile getiren Koçak, şöyle devam etti: "O gruba baktığım zaman 1-2 metre mesafede Dilek hanımı gördüm. Demek ki Dilek hanım geride kaldıktan sonra o grupla birlikte gelmeye çalışmış. Dilek hanımın hemen yanında Halim beyi gördüm. Halim bey de aynı zamanda bizim grubumuzdan koparak başka bir grupla zirveye gelmişti. Dilek hanımla ayaküstü biraz sohbet ettik ve dedim ki 'isterseniz geri dönün, çok risklidir'. O da 'zaten zirveye 10-20 metre kaldı. Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin. Biz yolda sizi yakalarız.' deyince ben devam etmek için arkama geri döndüğüm zaman benim takıldığım grup da maalesef gitmişti. Ve kimseyi göremiyordum. Göremeyeceğim için de artık ben kaybolduğumu düşündüm. Zaten kaybolmuştum. Çünkü orada grubu da göremiyordum." Koçak, önceki zirve tırmanışlarından edindiği tecrübe ve zemini tanımış olmasından dolayı içgüdüsel olarak hareket ettiğini ve yolu bularak aşağıya inmeyi başardığını söyledi. Koçak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "4 bin 900 rakıma indiğim zaman önümde bizim grubu gördüm. Geri dönme kararı aldıklarını söylediler. Grup liderimiz zirve yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi. O yüzden zirveye gelemediklerini söyleyince ben Dilek hanım ile Halim beyin de zirveye çıktığını, onları gördüğümü söyledim. Dolayısıyla ben aşağıya inmeye devam etmeye başladım. Kamp yerine vardığım zaman Dilek hanım ile Halim beyin kaybolduğunu duyduk. Aynı zamanda grubumuzda Hollanda vatandaşı olan Usseb Karakhalil beyefendinin kayarak ayağını kırdığını duydum." Cenazelerin henüz getirilememiş olmasının acı bir sonuç doğurduğunu anlatan Koçak, arkadaşlarının kaybolduğu ilk gün bütün imkanlar seferber edilse bile hava koşulları nedeniyle arama kurtarma çalışmasının mümkün olmadığını belirtti. "Orada bir cehennem yaşanıyordu" Havanın çok kötü olduğunu aktaran Koçak, şunları kaydetti: "Zirve yaptığımız gün kesinlikle herhangi bir şekilde arkadaşlarımızın bulunması ya da kurtarılması mümkün değildi. Zira orada bir cehennem yaşanıyordu. Fiili imkansızlık vardı. Göz gözü görmeyecek derecede bir karanlık, yıldırım, şimşek ve fırtına vardı. Yani kaybolan arkadaşlarımızın 24 saat içerisinde bulunması fiilen mümkün değildi. Fiili imkansızlık vardı. O denliydi. Ertesi gün de zaten gidildiğinde görülemedi. 2 gün sonra bazen Ceylan tarafından arkadaşlarımızın naaşı bulundu." Cenazelerin bir an önce indirilmesini ve ailelerine teslim edilmesini umutla beklediklerini dile getiren Koçak, "Bizim için de çok büyük bir travma ve yara oldu. Umarım bundan sonra daha dikkatli tırmanışlar yapılır. İnsanların ve insanımızın canına bu kadar mal olacak bir tırmanış olmaz." diye konuştu.   HABERTURK https://www.haberturk.com/agri-dagi-nda-olen-dagcilarin-son-fotograflari-ortaya-cikti-son-dakika-haberler-3704921?page=6  DHA'da yer alan habere göre inişe geçen dağcı gruptan Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın kayboldu. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar sonrası AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri arama başlattı. Yerli rehberlerden oluşan bir ekip ile Van AFAD'dan 10, Ağrı AFAD'dan 4 kişilik ekip, dağcıları aradı. Gece hava şartlarının olumsuzluğu sebebiyle kamp yapan arama ekipleri, sabah 07.30 sıralarında çalışmalara yeniden başlattı. Ağrı Dağı'nın 'buzul platosu' olarak bilinen kuzey tarafına geçen yerli rehberler, her 2 dağcıyı da donmuş halde buldu.       IHA https://www.iha.com.tr/agri-haberleri/agri-daginda-hayatini-kaybeden-dagcilarin-cenazeleri-5-gun-sonra-indirildi-102326505 Ağrı Dağı’nda tırmanış yaparken olumsuz hava şartları nedeniyle hayatını kaybeden Dilek Gökbulak ve Muhammed Halim Dalgın’ın cenazeleri, 5 gün süren yoğun çalışmaların ardından dağdan indirildi. 20 Temmuz’da gerçekleşen olay sonrası başlatılan arama kurtarma çalışmaları neticesinde dağcı Dilek Gökbulak (45) ve Muhammed Halim Dalgın’ın (58) cansız bedenlerine 22 Temmuz’da ulaşılmıştı. Arama kurtarma çalışmalarına Ağrı, Adana, Bursa, Kahramanmaraş, Sakarya, İstanbul, Afyonkarahisar, İzmir, Ankara ve Rize illerinden gelen toplam 53 AFAD personeli, 12 jandarma görevlisi, 30 UMKE personeli, 2 yerel rehber ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir insansız hava aracı katıldı. Dağın 4.200 rakımlı kamp bölgesinde bulunan ekiplerden 23 kişi ve 2 yerel rehber, gece saatlerinde tırmanışa geçerek sabaha doğru 4.900 metre rakıma ulaştı. Ekipler, cenazeleri sedyeye alarak buzul alandan düzlük alana çıkardıktan sonra inişe geçti. 4.200 metre rakımdan bir at ile taşınan cenazeler, 3.200 metreye ulaştıktan sonra araçlarla Doğubayazıt’a gönderildi.    
            Devamı ...
            20-07-2024
            Ağrı - Ağrı Dağı
            2
            -
            20 Temmuz Cumartesi günü, Ağrı zirve tırmanışını tamamladıktan sonra inişe geçerken sis ve tipi nedeniyle mahsur kalan  Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak  'ın cansız bedenlerine 22.07.2024'te ulaşılmıştır. Cenazeleri kurtarma ekiplerinin çalışmalarıyla 25.07.2024'te dağdan indirilmiştir. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. INDEPENDENT https://www.indyturk.com/node/740156/haber/a%C4%9Fr%C4%B1-da%C4%9F%C4%B1nda-iki-arkada%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-kaybeden-akademisyen-t%C4%B1rman%C4%B1%C5%9F-s%C4%B1ras%C4%B1nda-ya%C5%9Fananlar%C4%B1   Türkiye'nin en yüksek noktası Ağrı Dağı'na grup halinde tırmanış yaparken 2 arkadaşı hayatını kaybeden ve kendisi de kaybolduktan sonra yolunu bularak 4 bin 200 kamp alanına inmeyi başaran akademisyen Muhsin Koçak, o gün yaşadıklarını anlattı. Tekirdağ'da yaşayan ve aynı zamanda Kosova Biznesi Üniversitesi'nde akademisyen olan Prof. Dr. Muhsin Koçak, AA muhabirine, 20 Temmuz günü saat 01.00 sıralarında Ağrı Dağı'nın 4 bin 200 rakımında bulunan kamp alanından zirve tırmanışı yapmak için ayrıldıklarını, tırmanış sırasında hafif bir yağmur olduğunu ve sabaha doğru bir yerde mola verdiklerini söyledi.   Mola verdikleri yerde yağmurun kesildiğini, rüzgar ve sisin kaybolduğunu anlatan Koçak, "Tırmanış için hava son derece güzeldi. Tırmanışa devam etmeye başladık. 4 bin 900 metreden sonra ani bir sis başladı. O sisle birlikte çok şiddetli bir rüzgar ve tipiye dönüştürdü. Önümüzü göremeyecek dereceye geldik. Bir metre bile önümüzü göremiyorduk. Zaten zor yürüyorduk. Geriye dönmemiz de imkan dahilinde değildi çünkü artık ayak izleri de siliniyordu." dedi. Koçak, tipinin çok şiddetli olduğunu ve ayak izlerini doldurduğunu anlattı. Önlerinde başka bir grubun da olduğunu ifade eden Koçak, "Ben ve Dilek hanım birlikte hareket ediyorduk. Dilek hanım benim arkamdaydı. O arada da ben grubun arkasından kopmamaya, yetişmeye çalışıyordum. Dilek hanıma da ikazda bulunarak benden ayrılmaması gerektiğini söyledim. Aksi takdirde kaybolursak bulunamayacağımızı ve öleceğimizi söyledim. Bizim önümüzdeki grubun rehberindeki Gps (konum) bizi zirveye taşıdı." diye konuştu. Arkasına baktığında Dilek Gökbulak'ı görmediğini aktaran Koçak, "Dilek Hanım yoktu artık. Ben nasılsa arkamdan geliyordur ve onun da arkasında gruplar vardır, mutlaka onu bulur ve zirveye getirirler diye düşündüm. Zirveye gittiğimiz zaman ben zirvede olduğumu gördüm. Bunu gps aletinin metalinden anladım, başka türlü zaten zirveyi göremiyoruz. Zaten zirvede 2 dakika kalamadık. Zirveden geri dönüyorduk." ifadelerini kullandı. "Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin" Zirvedeki buzullardan aşağıya indikleri zaman yeni bir grubun zirve yaptığını gördüğünü dile getiren Koçak, şöyle devam etti: "O gruba baktığım zaman 1-2 metre mesafede Dilek hanımı gördüm. Demek ki Dilek hanım geride kaldıktan sonra o grupla birlikte gelmeye çalışmış. Dilek hanımın hemen yanında Halim beyi gördüm. Halim bey de aynı zamanda bizim grubumuzdan koparak başka bir grupla zirveye gelmişti. Dilek hanımla ayaküstü biraz sohbet ettik ve dedim ki 'isterseniz geri dönün, çok risklidir'. O da 'zaten zirveye 10-20 metre kaldı. Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin. Biz yolda sizi yakalarız.' deyince ben devam etmek için arkama geri döndüğüm zaman benim takıldığım grup da maalesef gitmişti. Ve kimseyi göremiyordum. Göremeyeceğim için de artık ben kaybolduğumu düşündüm. Zaten kaybolmuştum. Çünkü orada grubu da göremiyordum." Koçak, önceki zirve tırmanışlarından edindiği tecrübe ve zemini tanımış olmasından dolayı içgüdüsel olarak hareket ettiğini ve yolu bularak aşağıya inmeyi başardığını söyledi. Koçak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "4 bin 900 rakıma indiğim zaman önümde bizim grubu gördüm. Geri dönme kararı aldıklarını söylediler. Grup liderimiz zirve yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi. O yüzden zirveye gelemediklerini söyleyince ben Dilek hanım ile Halim beyin de zirveye çıktığını, onları gördüğümü söyledim. Dolayısıyla ben aşağıya inmeye devam etmeye başladım. Kamp yerine vardığım zaman Dilek hanım ile Halim beyin kaybolduğunu duyduk. Aynı zamanda grubumuzda Hollanda vatandaşı olan Usseb Karakhalil beyefendinin kayarak ayağını kırdığını duydum." Cenazelerin henüz getirilememiş olmasının acı bir sonuç doğurduğunu anlatan Koçak, arkadaşlarının kaybolduğu ilk gün bütün imkanlar seferber edilse bile hava koşulları nedeniyle arama kurtarma çalışmasının mümkün olmadığını belirtti. "Orada bir cehennem yaşanıyordu" Havanın çok kötü olduğunu aktaran Koçak, şunları kaydetti: "Zirve yaptığımız gün kesinlikle herhangi bir şekilde arkadaşlarımızın bulunması ya da kurtarılması mümkün değildi. Zira orada bir cehennem yaşanıyordu. Fiili imkansızlık vardı. Göz gözü görmeyecek derecede bir karanlık, yıldırım, şimşek ve fırtına vardı. Yani kaybolan arkadaşlarımızın 24 saat içerisinde bulunması fiilen mümkün değildi. Fiili imkansızlık vardı. O denliydi. Ertesi gün de zaten gidildiğinde görülemedi. 2 gün sonra bazen Ceylan tarafından arkadaşlarımızın naaşı bulundu." Cenazelerin bir an önce indirilmesini ve ailelerine teslim edilmesini umutla beklediklerini dile getiren Koçak, "Bizim için de çok büyük bir travma ve yara oldu. Umarım bundan sonra daha dikkatli tırmanışlar yapılır. İnsanların ve insanımızın canına bu kadar mal olacak bir tırmanış olmaz." diye konuştu.   HABERTURK https://www.haberturk.com/agri-dagi-nda-olen-dagcilarin-son-fotograflari-ortaya-cikti-son-dakika-haberler-3704921?page=6  DHA'da yer alan habere göre inişe geçen dağcı gruptan Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın kayboldu. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar sonrası AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri arama başlattı. Yerli rehberlerden oluşan bir ekip ile Van AFAD'dan 10, Ağrı AFAD'dan 4 kişilik ekip, dağcıları aradı. Gece hava şartlarının olumsuzluğu sebebiyle kamp yapan arama ekipleri, sabah 07.30 sıralarında çalışmalara yeniden başlattı. Ağrı Dağı'nın 'buzul platosu' olarak bilinen kuzey tarafına geçen yerli rehberler, her 2 dağcıyı da donmuş halde buldu.       IHA https://www.iha.com.tr/agri-haberleri/agri-daginda-hayatini-kaybeden-dagcilarin-cenazeleri-5-gun-sonra-indirildi-102326505 Ağrı Dağı’nda tırmanış yaparken olumsuz hava şartları nedeniyle hayatını kaybeden Dilek Gökbulak ve Muhammed Halim Dalgın’ın cenazeleri, 5 gün süren yoğun çalışmaların ardından dağdan indirildi. 20 Temmuz’da gerçekleşen olay sonrası başlatılan arama kurtarma çalışmaları neticesinde dağcı Dilek Gökbulak (45) ve Muhammed Halim Dalgın’ın (58) cansız bedenlerine 22 Temmuz’da ulaşılmıştı. Arama kurtarma çalışmalarına Ağrı, Adana, Bursa, Kahramanmaraş, Sakarya, İstanbul, Afyonkarahisar, İzmir, Ankara ve Rize illerinden gelen toplam 53 AFAD personeli, 12 jandarma görevlisi, 30 UMKE personeli, 2 yerel rehber ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir insansız hava aracı katıldı. Dağın 4.200 rakımlı kamp bölgesinde bulunan ekiplerden 23 kişi ve 2 yerel rehber, gece saatlerinde tırmanışa geçerek sabaha doğru 4.900 metre rakıma ulaştı. Ekipler, cenazeleri sedyeye alarak buzul alandan düzlük alana çıkardıktan sonra inişe geçti. 4.200 metre rakımdan bir at ile taşınan cenazeler, 3.200 metreye ulaştıktan sonra araçlarla Doğubayazıt’a gönderildi.    
            Devamı ...
            20-07-2024
            Ağrı - Ağrı Dağı
            2
            -
            20 Temmuz Cumartesi günü, Ağrı zirve tırmanışını tamamladıktan sonra inişe geçerken sis ve tipi nedeniyle mahsur kalan  Muhammed Halim Dağlı ve Dilek Gökbulak  'ın cansız bedenlerine 22.07.2024'te ulaşılmıştır. Cenazeleri kurtarma ekiplerinin çalışmalarıyla 25.07.2024'te dağdan indirilmiştir. Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. INDEPENDENT https://www.indyturk.com/node/740156/haber/a%C4%9Fr%C4%B1-da%C4%9F%C4%B1nda-iki-arkada%C5%9F%C4%B1n%C4%B1-kaybeden-akademisyen-t%C4%B1rman%C4%B1%C5%9F-s%C4%B1ras%C4%B1nda-ya%C5%9Fananlar%C4%B1   Türkiye'nin en yüksek noktası Ağrı Dağı'na grup halinde tırmanış yaparken 2 arkadaşı hayatını kaybeden ve kendisi de kaybolduktan sonra yolunu bularak 4 bin 200 kamp alanına inmeyi başaran akademisyen Muhsin Koçak, o gün yaşadıklarını anlattı. Tekirdağ'da yaşayan ve aynı zamanda Kosova Biznesi Üniversitesi'nde akademisyen olan Prof. Dr. Muhsin Koçak, AA muhabirine, 20 Temmuz günü saat 01.00 sıralarında Ağrı Dağı'nın 4 bin 200 rakımında bulunan kamp alanından zirve tırmanışı yapmak için ayrıldıklarını, tırmanış sırasında hafif bir yağmur olduğunu ve sabaha doğru bir yerde mola verdiklerini söyledi.   Mola verdikleri yerde yağmurun kesildiğini, rüzgar ve sisin kaybolduğunu anlatan Koçak, "Tırmanış için hava son derece güzeldi. Tırmanışa devam etmeye başladık. 4 bin 900 metreden sonra ani bir sis başladı. O sisle birlikte çok şiddetli bir rüzgar ve tipiye dönüştürdü. Önümüzü göremeyecek dereceye geldik. Bir metre bile önümüzü göremiyorduk. Zaten zor yürüyorduk. Geriye dönmemiz de imkan dahilinde değildi çünkü artık ayak izleri de siliniyordu." dedi. Koçak, tipinin çok şiddetli olduğunu ve ayak izlerini doldurduğunu anlattı. Önlerinde başka bir grubun da olduğunu ifade eden Koçak, "Ben ve Dilek hanım birlikte hareket ediyorduk. Dilek hanım benim arkamdaydı. O arada da ben grubun arkasından kopmamaya, yetişmeye çalışıyordum. Dilek hanıma da ikazda bulunarak benden ayrılmaması gerektiğini söyledim. Aksi takdirde kaybolursak bulunamayacağımızı ve öleceğimizi söyledim. Bizim önümüzdeki grubun rehberindeki Gps (konum) bizi zirveye taşıdı." diye konuştu. Arkasına baktığında Dilek Gökbulak'ı görmediğini aktaran Koçak, "Dilek Hanım yoktu artık. Ben nasılsa arkamdan geliyordur ve onun da arkasında gruplar vardır, mutlaka onu bulur ve zirveye getirirler diye düşündüm. Zirveye gittiğimiz zaman ben zirvede olduğumu gördüm. Bunu gps aletinin metalinden anladım, başka türlü zaten zirveyi göremiyoruz. Zaten zirvede 2 dakika kalamadık. Zirveden geri dönüyorduk." ifadelerini kullandı. "Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin" Zirvedeki buzullardan aşağıya indikleri zaman yeni bir grubun zirve yaptığını gördüğünü dile getiren Koçak, şöyle devam etti: "O gruba baktığım zaman 1-2 metre mesafede Dilek hanımı gördüm. Demek ki Dilek hanım geride kaldıktan sonra o grupla birlikte gelmeye çalışmış. Dilek hanımın hemen yanında Halim beyi gördüm. Halim bey de aynı zamanda bizim grubumuzdan koparak başka bir grupla zirveye gelmişti. Dilek hanımla ayaküstü biraz sohbet ettik ve dedim ki 'isterseniz geri dönün, çok risklidir'. O da 'zaten zirveye 10-20 metre kaldı. Biz zirve yapıp gideceğiz, siz gidin. Biz yolda sizi yakalarız.' deyince ben devam etmek için arkama geri döndüğüm zaman benim takıldığım grup da maalesef gitmişti. Ve kimseyi göremiyordum. Göremeyeceğim için de artık ben kaybolduğumu düşündüm. Zaten kaybolmuştum. Çünkü orada grubu da göremiyordum." Koçak, önceki zirve tırmanışlarından edindiği tecrübe ve zemini tanımış olmasından dolayı içgüdüsel olarak hareket ettiğini ve yolu bularak aşağıya inmeyi başardığını söyledi. Koçak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "4 bin 900 rakıma indiğim zaman önümde bizim grubu gördüm. Geri dönme kararı aldıklarını söylediler. Grup liderimiz zirve yapmaktan vazgeçtiklerini söyledi. O yüzden zirveye gelemediklerini söyleyince ben Dilek hanım ile Halim beyin de zirveye çıktığını, onları gördüğümü söyledim. Dolayısıyla ben aşağıya inmeye devam etmeye başladım. Kamp yerine vardığım zaman Dilek hanım ile Halim beyin kaybolduğunu duyduk. Aynı zamanda grubumuzda Hollanda vatandaşı olan Usseb Karakhalil beyefendinin kayarak ayağını kırdığını duydum." Cenazelerin henüz getirilememiş olmasının acı bir sonuç doğurduğunu anlatan Koçak, arkadaşlarının kaybolduğu ilk gün bütün imkanlar seferber edilse bile hava koşulları nedeniyle arama kurtarma çalışmasının mümkün olmadığını belirtti. "Orada bir cehennem yaşanıyordu" Havanın çok kötü olduğunu aktaran Koçak, şunları kaydetti: "Zirve yaptığımız gün kesinlikle herhangi bir şekilde arkadaşlarımızın bulunması ya da kurtarılması mümkün değildi. Zira orada bir cehennem yaşanıyordu. Fiili imkansızlık vardı. Göz gözü görmeyecek derecede bir karanlık, yıldırım, şimşek ve fırtına vardı. Yani kaybolan arkadaşlarımızın 24 saat içerisinde bulunması fiilen mümkün değildi. Fiili imkansızlık vardı. O denliydi. Ertesi gün de zaten gidildiğinde görülemedi. 2 gün sonra bazen Ceylan tarafından arkadaşlarımızın naaşı bulundu." Cenazelerin bir an önce indirilmesini ve ailelerine teslim edilmesini umutla beklediklerini dile getiren Koçak, "Bizim için de çok büyük bir travma ve yara oldu. Umarım bundan sonra daha dikkatli tırmanışlar yapılır. İnsanların ve insanımızın canına bu kadar mal olacak bir tırmanış olmaz." diye konuştu.   HABERTURK https://www.haberturk.com/agri-dagi-nda-olen-dagcilarin-son-fotograflari-ortaya-cikti-son-dakika-haberler-3704921?page=6  DHA'da yer alan habere göre inişe geçen dağcı gruptan Dilek Gökbulak ile Muhammed Halim Dalgın kayboldu. 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan ihbar sonrası AFAD, jandarma ve sağlık ekipleri arama başlattı. Yerli rehberlerden oluşan bir ekip ile Van AFAD'dan 10, Ağrı AFAD'dan 4 kişilik ekip, dağcıları aradı. Gece hava şartlarının olumsuzluğu sebebiyle kamp yapan arama ekipleri, sabah 07.30 sıralarında çalışmalara yeniden başlattı. Ağrı Dağı'nın 'buzul platosu' olarak bilinen kuzey tarafına geçen yerli rehberler, her 2 dağcıyı da donmuş halde buldu.       IHA https://www.iha.com.tr/agri-haberleri/agri-daginda-hayatini-kaybeden-dagcilarin-cenazeleri-5-gun-sonra-indirildi-102326505 Ağrı Dağı’nda tırmanış yaparken olumsuz hava şartları nedeniyle hayatını kaybeden Dilek Gökbulak ve Muhammed Halim Dalgın’ın cenazeleri, 5 gün süren yoğun çalışmaların ardından dağdan indirildi. 20 Temmuz’da gerçekleşen olay sonrası başlatılan arama kurtarma çalışmaları neticesinde dağcı Dilek Gökbulak (45) ve Muhammed Halim Dalgın’ın (58) cansız bedenlerine 22 Temmuz’da ulaşılmıştı. Arama kurtarma çalışmalarına Ağrı, Adana, Bursa, Kahramanmaraş, Sakarya, İstanbul, Afyonkarahisar, İzmir, Ankara ve Rize illerinden gelen toplam 53 AFAD personeli, 12 jandarma görevlisi, 30 UMKE personeli, 2 yerel rehber ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir insansız hava aracı katıldı. Dağın 4.200 rakımlı kamp bölgesinde bulunan ekiplerden 23 kişi ve 2 yerel rehber, gece saatlerinde tırmanışa geçerek sabaha doğru 4.900 metre rakıma ulaştı. Ekipler, cenazeleri sedyeye alarak buzul alandan düzlük alana çıkardıktan sonra inişe geçti. 4.200 metre rakımdan bir at ile taşınan cenazeler, 3.200 metreye ulaştıktan sonra araçlarla Doğubayazıt’a gönderildi.    
            Devamı ...

            10-03-2024
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            Aladağlar Körtekli Bölgesinde  meydana gelen çığ kazası nedeniyle İsmet İnan hayatını kaybetmiştir.  İsmet İnan uluslararası ölçekte yürütmekte olduğu dağ rehberliği faaliyetleri ile dağcılık camiasına yapmış olduğu katkılarla tanınmaktadır.   IHA https://www.iha.com.tr/nigde-haberleri/nigdede-kar-kutlesi-altinda-kalan-dagcinin-cesedi-helikopterle-alindi-64926354 Niğde’nin Çamardı ilçesindeki Aladağlar Emli Vadisi’nde Alman turistlerle dağ kayağı yaptığı sırada üzerine kar kütlesi düşmesi sonucu hayatını kaybeden rehber İsmet İnan’ın cansız bedeni helikopterle bulunduğu yerden alındı. Çamardı ilçesinde 6 Alman dağcı ve rehber İsmet İnan (49), dağ kayağı yapmak için Aladağlar Emli Vadisi’ne çıkmış, kayak yaptıkları sırada rehber İsmet İnan’ın üzerine kar kütlesi düşmüştü. Kar kütlesinin altında kalan ve Alman dağcılar tarafından karın altından çıkarılan kadın rehber olay yerinde yaşamını yitirmişti. Alman dağcıların ihbarı üzerine bölgeye AFAD, UMKE ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri sevk edilmiş ancak olumsuz hava şartları nedeni ile rehberin cansız bedenini indirme çalışmasına ara verilmişti. Bugün Niğde Valisi Vali Cahit Çelik koordinesinde yeniden bir araya gelen arama kurtarma ekipleri; çığ riski devam eden bölgede rehberin cansız bedeninin helikopterle alınmasına karar verdi. Helikopterin Emli Vadisi’ndeki 2 bin 900 metre yükseklikteki Körtekli bölgesine bıraktığı ekipler, dağcı İnan’ın cansız bedenine ulaştı.   NTV https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/aladaglarda-facia-turistlerle-dag-kayagi-yapan-rehber-karkutlesi-altinda-can-verdi,U0W4woCtrUSZuH2wAvQZug/ixB9MEfUc0ms7dD_IhGo9Q Nİğde’deki Aladağlar’da Alman turistlerde birlikte dağ kayağı yapan Türk rehberin üzerine kar kütlesi düştü. Kar kütlesi altında kalan İsmet İnan isimli rehber yaşamını yitirdi. Alınan bilgiye göre, 6 Alman dağcı ve Türk rehber İsmet İnan, dağ kayağı yapmak için Aladağlar Emli Vadisi’ne çıktı. Gruptakiler kayak yapmaya başladığı sırada rehber İnan’ın üzerine kar kütlesi düştü. Olayın ardından bölgeye gelerek yetkililerden bilgi alan Vali Cahit Çelik, gazetecilere, 6 kişilik Alman turist grubu ve bunlara rehberlik eden İnan’ın dağ kayağı yapmak için Emli Vadisi’ni kullandıklarını söyledi.   HABERLER https://www.haberler.com/yerel/turkiye-nin-ilk-kadin-dag-rehberi-ismet-inan-son-yolculuguna-ugurlandi-16938982-haberi/ Niğde Aladağlar'da rehberlik ettiği Alman turistlerle birlikte dağ kayağı yaparken üzerine düşen kar kütlesinin altında kalarak hayatını kaybeden İsmet İnan, memleketi Amasya'da son yolculuğuna uğurlandı. Türkiye'nin ilk kadın dağ rehberi olan ve dünyanın çeşitli zorlu zirvelerine başarıyla tırmanan İsmet İnan'ın (49) hayali dünyanın en yükseği Everest Dağı'nın zirvesiydi. İşine ve dağlara aşık biri olarak tanınan İnan, Amasya Sultan II. Beyazid Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Memidede Mezarlığı'na defnedildi. 20 yıllık arkadaşının çok sevdiği dağlarda hayata gözlerini yumduğunu anlatan Nezihe Can Timur, "Everest'e oksijensiz tırmanış yapmak istiyordu. Uzun yıllardır hayali buydu. Ama maalesef imkan bulamıyordu. Onun için çabalıyordu" dedi. İnan'ın ikiz kardeşi Bülent İnan da, "Kardeşimin yanındaki Alman turistlerde eğitimli, tırmanış yapmış kişiler. Dolayısıyla çıkarıp müdahale etmişler. Kalp masajı da denemişler. Ama olmayınca bırakmak zorunda kalmışlar" diye konuştu. - AMASYA
            Devamı ...
            10-03-2024
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            Aladağlar Körtekli Bölgesinde  meydana gelen çığ kazası nedeniyle İsmet İnan hayatını kaybetmiştir.  İsmet İnan uluslararası ölçekte yürütmekte olduğu dağ rehberliği faaliyetleri ile dağcılık camiasına yapmış olduğu katkılarla tanınmaktadır.   IHA https://www.iha.com.tr/nigde-haberleri/nigdede-kar-kutlesi-altinda-kalan-dagcinin-cesedi-helikopterle-alindi-64926354 Niğde’nin Çamardı ilçesindeki Aladağlar Emli Vadisi’nde Alman turistlerle dağ kayağı yaptığı sırada üzerine kar kütlesi düşmesi sonucu hayatını kaybeden rehber İsmet İnan’ın cansız bedeni helikopterle bulunduğu yerden alındı. Çamardı ilçesinde 6 Alman dağcı ve rehber İsmet İnan (49), dağ kayağı yapmak için Aladağlar Emli Vadisi’ne çıkmış, kayak yaptıkları sırada rehber İsmet İnan’ın üzerine kar kütlesi düşmüştü. Kar kütlesinin altında kalan ve Alman dağcılar tarafından karın altından çıkarılan kadın rehber olay yerinde yaşamını yitirmişti. Alman dağcıların ihbarı üzerine bölgeye AFAD, UMKE ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri sevk edilmiş ancak olumsuz hava şartları nedeni ile rehberin cansız bedenini indirme çalışmasına ara verilmişti. Bugün Niğde Valisi Vali Cahit Çelik koordinesinde yeniden bir araya gelen arama kurtarma ekipleri; çığ riski devam eden bölgede rehberin cansız bedeninin helikopterle alınmasına karar verdi. Helikopterin Emli Vadisi’ndeki 2 bin 900 metre yükseklikteki Körtekli bölgesine bıraktığı ekipler, dağcı İnan’ın cansız bedenine ulaştı.   NTV https://www.ntv.com.tr/galeri/turkiye/aladaglarda-facia-turistlerle-dag-kayagi-yapan-rehber-karkutlesi-altinda-can-verdi,U0W4woCtrUSZuH2wAvQZug/ixB9MEfUc0ms7dD_IhGo9Q Nİğde’deki Aladağlar’da Alman turistlerde birlikte dağ kayağı yapan Türk rehberin üzerine kar kütlesi düştü. Kar kütlesi altında kalan İsmet İnan isimli rehber yaşamını yitirdi. Alınan bilgiye göre, 6 Alman dağcı ve Türk rehber İsmet İnan, dağ kayağı yapmak için Aladağlar Emli Vadisi’ne çıktı. Gruptakiler kayak yapmaya başladığı sırada rehber İnan’ın üzerine kar kütlesi düştü. Olayın ardından bölgeye gelerek yetkililerden bilgi alan Vali Cahit Çelik, gazetecilere, 6 kişilik Alman turist grubu ve bunlara rehberlik eden İnan’ın dağ kayağı yapmak için Emli Vadisi’ni kullandıklarını söyledi.   HABERLER https://www.haberler.com/yerel/turkiye-nin-ilk-kadin-dag-rehberi-ismet-inan-son-yolculuguna-ugurlandi-16938982-haberi/ Niğde Aladağlar'da rehberlik ettiği Alman turistlerle birlikte dağ kayağı yaparken üzerine düşen kar kütlesinin altında kalarak hayatını kaybeden İsmet İnan, memleketi Amasya'da son yolculuğuna uğurlandı. Türkiye'nin ilk kadın dağ rehberi olan ve dünyanın çeşitli zorlu zirvelerine başarıyla tırmanan İsmet İnan'ın (49) hayali dünyanın en yükseği Everest Dağı'nın zirvesiydi. İşine ve dağlara aşık biri olarak tanınan İnan, Amasya Sultan II. Beyazid Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Memidede Mezarlığı'na defnedildi. 20 yıllık arkadaşının çok sevdiği dağlarda hayata gözlerini yumduğunu anlatan Nezihe Can Timur, "Everest'e oksijensiz tırmanış yapmak istiyordu. Uzun yıllardır hayali buydu. Ama maalesef imkan bulamıyordu. Onun için çabalıyordu" dedi. İnan'ın ikiz kardeşi Bülent İnan da, "Kardeşimin yanındaki Alman turistlerde eğitimli, tırmanış yapmış kişiler. Dolayısıyla çıkarıp müdahale etmişler. Kalp masajı da denemişler. Ama olmayınca bırakmak zorunda kalmışlar" diye konuştu. - AMASYA
            Devamı ...
            16-07-2023
            Hakkari - Cilo Dağı
            2
            -
            Hakkari’deki Cilo Dağı’nda yer alan buzulların üzerinde yürüyen 4 kişilik bir grup, buzulların kırılması sonucu oluşan çukura düştü. Kazada Hakime Koç ve Mehmet Aydın hayatını kaybetti.   Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. SÖZCÜ https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-cilo-buzullarindan-aci-haber-hakime-kocun-cansiz-bedenine-ulasildi-7746740/ C ilo Buzulları’ndan acı haber! Koç ve Aydın’ın cansız bedenlerine ulaşıldı Hakkari'deki Cilo Buzulları bölgesinde iki gün önce buz kütlesi altında kalan Hakime Koç ve Mehmet Aydın'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.  Gezi amacıyla Hakkari'ye gelen doğasever grubu, pazar günü 4 bin 135 rakımlı Cilo-Sat Dağları'na çıktı. Gruptaki Kemal ve Gülay Avcu çifti ile Mehmet Aydın ve Hakime Koç, buzulların kırılması sonucu boşluğa düştü. İhbar üzerine bölgeye Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı çalışmayla Avcu çiftinin yeri tespit edildi. Çift, ekiplerin 2 saatlik çalışmasıyla halatla kurtarılarak helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.   ARAMALARA PROFESYONEL EKİPLER KATILDI Şırnaklı coğrafya öğretmeni Mehmet Aydın ile Adalet Bakanlığında memur olarak çalışan Hakime Koç’un aranmasına ise bu sabah saatlerinde yeniden başlandı. Çalışmalara İstanbul, Sakarya ve Bursa’dan gelen mağara, dağcı ve buzul tırmanışçı ekipleri de katıldı.   AYDIN’IN CENAZESİ DE ÇIKARILDI Ekiplerin çalışmaları sonucu Hakime Koç’un ardından Mehmet Aydın’ın cansız bedenine de ulaşıldı. Aydın’ın naaşının 18 metre derinlikten çıkarıldığı belirtildi.  
            Devamı ...

            16-07-2023
            Hakkari - Cilo Dağı
            2
            -
            Hakkari’deki Cilo Dağı’nda yer alan buzulların üzerinde yürüyen 4 kişilik bir grup, buzulların kırılması sonucu oluşan çukura düştü. Kazada Hakime Koç ve Mehmet Aydın hayatını kaybetti.   Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. SÖZCÜ https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-cilo-buzullarindan-aci-haber-hakime-kocun-cansiz-bedenine-ulasildi-7746740/ C ilo Buzulları’ndan acı haber! Koç ve Aydın’ın cansız bedenlerine ulaşıldı Hakkari'deki Cilo Buzulları bölgesinde iki gün önce buz kütlesi altında kalan Hakime Koç ve Mehmet Aydın'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.  Gezi amacıyla Hakkari'ye gelen doğasever grubu, pazar günü 4 bin 135 rakımlı Cilo-Sat Dağları'na çıktı. Gruptaki Kemal ve Gülay Avcu çifti ile Mehmet Aydın ve Hakime Koç, buzulların kırılması sonucu boşluğa düştü. İhbar üzerine bölgeye Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı çalışmayla Avcu çiftinin yeri tespit edildi. Çift, ekiplerin 2 saatlik çalışmasıyla halatla kurtarılarak helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.   ARAMALARA PROFESYONEL EKİPLER KATILDI Şırnaklı coğrafya öğretmeni Mehmet Aydın ile Adalet Bakanlığında memur olarak çalışan Hakime Koç’un aranmasına ise bu sabah saatlerinde yeniden başlandı. Çalışmalara İstanbul, Sakarya ve Bursa’dan gelen mağara, dağcı ve buzul tırmanışçı ekipleri de katıldı.   AYDIN’IN CENAZESİ DE ÇIKARILDI Ekiplerin çalışmaları sonucu Hakime Koç’un ardından Mehmet Aydın’ın cansız bedenine de ulaşıldı. Aydın’ın naaşının 18 metre derinlikten çıkarıldığı belirtildi.  
            Devamı ...
            16-07-2023
            Hakkari - Cilo Dağı
            2
            -
            Hakkari’deki Cilo Dağı’nda yer alan buzulların üzerinde yürüyen 4 kişilik bir grup, buzulların kırılması sonucu oluşan çukura düştü. Kazada Hakime Koç ve Mehmet Aydın hayatını kaybetti.   Konu ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler kaynak belirtilerek direkt alıntılanmıştır. SÖZCÜ https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-cilo-buzullarindan-aci-haber-hakime-kocun-cansiz-bedenine-ulasildi-7746740/ C ilo Buzulları’ndan acı haber! Koç ve Aydın’ın cansız bedenlerine ulaşıldı Hakkari'deki Cilo Buzulları bölgesinde iki gün önce buz kütlesi altında kalan Hakime Koç ve Mehmet Aydın'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.  Gezi amacıyla Hakkari'ye gelen doğasever grubu, pazar günü 4 bin 135 rakımlı Cilo-Sat Dağları'na çıktı. Gruptaki Kemal ve Gülay Avcu çifti ile Mehmet Aydın ve Hakime Koç, buzulların kırılması sonucu boşluğa düştü. İhbar üzerine bölgeye Jandarma Arama Kurtarma (JAK), AFAD ve UMKE ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı çalışmayla Avcu çiftinin yeri tespit edildi. Çift, ekiplerin 2 saatlik çalışmasıyla halatla kurtarılarak helikopterle Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.   ARAMALARA PROFESYONEL EKİPLER KATILDI Şırnaklı coğrafya öğretmeni Mehmet Aydın ile Adalet Bakanlığında memur olarak çalışan Hakime Koç’un aranmasına ise bu sabah saatlerinde yeniden başlandı. Çalışmalara İstanbul, Sakarya ve Bursa’dan gelen mağara, dağcı ve buzul tırmanışçı ekipleri de katıldı.   AYDIN’IN CENAZESİ DE ÇIKARILDI Ekiplerin çalışmaları sonucu Hakime Koç’un ardından Mehmet Aydın’ın cansız bedenine de ulaşıldı. Aydın’ın naaşının 18 metre derinlikten çıkarıldığı belirtildi.  
            Devamı ...
            26-06-2023
            Niğde - Aladağlar
            1
            -
            Aladağlar Kürşat Avcı tepesi tırmanışı Reunion rotası yaklaşımında, taşın kopması üzerine Ahmet Nişanot vefat etmiştir. Tırmanış ekibinde bulunan Onur Kargı tarafından yazılan kaza raporu aşağıya eklenmiştir. 26.06.2023 TARİHİNDE ALADAĞLAR KÜRŞAT AVCI TEPESİ REUNION ROTASI YAKLAŞIMINDA GERÇEKLEŞEN KAZANIN RAPORU 26 Haziran sabahı saat 07.20 civarı aracı orman bitimine park edip  ben (Onur Kargı), Güçlü Özen ve Ahmet Nişanot rota girişine doğru yürümeye başladık. Saat 08.15 gibi malzemelerimizi kuşandıktan sonra Tunç Fındık'ın rota paylaşımında  3/3+ olarak derecelendirilen kısımdan ilk ip boyuna doğru yaklaşıma başladık. Önden Güçlü Özen, ortadan ben ve arkadan Ahmet Nişanot; yaklaşık 50 metre tırmanış yaptık. saat 8.30 civarı Önden giden Güçlü,  setten travers yaparak  sağ yüzeyden bir üst sete geçti. Ben de önce sol taraftaki dihedrale benzeyen kısma yöneldim. Daha rahat gözükmesine rağmen Güçlü'nün arkadasından yükselmeyi  uygun buldum. Yükselmeye başlamadan önce Ahmet yanıma ulaştı ve Güçlü'nün nereden çıktığını sordu, ben de yeri gösterdim. Soldaki dihedrali farkederek,  " Burası daha rahat, buradan gideceğim" dedi, "Karar senin" dedim ve Ahmet çok yakınımda olduğu için sağ tarafa yanaştım biraz  yükselmesini bekledim. Ahmet yaklaşık 1 metre kadar yükseldikten sonra göbekten dolayı biraz negatifte kaldığını söyleyerek sağ bacağını benim sol çaprazıma kaldırdı. (Bu pozisyon  sola doğru yatmasına neden oldu.) Sol eli ile tuttuğu taşın çıkması üzerine ( vefatından sonra sol elinde kasılı kalan pozisyondan, yaralanmış olmasından ve arkaya düşmesinden bu şekilde öngörüyoruz.)  geriye doğru düşerken ayakları bulunduğum sete çarptı ve geriye doğru takla atarak, bulunduğum setin 10 metre kadar altına, sonra da rota yaklaşımının altına düştü.  (Yaklaşık 100 metrelik bir mesafeden, yükselti olarak 50 m.)  Kaza sonrası bir üst sette olan Güçlü'ye durumu bildirdim. Güçlü hızlıca yan setten aşağıya inip, Ahmet'e baktı.  Her hangi bir hayati belirtisinin bulunmadığını söyledi. (Aşağıda yürüyüş yapan ekipten kazayı görenler, telefonun çektiği yerlere doğru dağılarak 112'ye haber verdiler.) Kaza ile ilgili kamuoyunda çıkan haberler: DHA https://www.dha.com.tr/gundem/demirkazik-dagina-tirmanirken-duserek-olen-dagci-bursada-topraga-verildi-2273634   BursaTanık https://www.bursatanik.com/bursali-dagci-ahmet-nisanot-nigdede-tirmanis-sirasinda-gecirdigi-kazada-hayatini-kaybetti.html/  
            Devamı ...

            Top