Yıl
Bölge
Faalİyet Türü
Mevsİm
Kaza Sebebİ
25-01-2009
Gümüşhane - Zigana
10
2
Çığa maruz kalan kişi sayısı 14. İlk anda kendi kurtulanlar 2 kişi. SAR ekipleri tarafından kurtarılanlar 2 kişi. Yaşamını yitirenler 10 Kişi.
TEDAK BASIN BİLDİRİSİ;
Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) 1993 yılında kurulmuş olup o günden bu güne kadar kayak, dağcılık, tenis ve doğa yürüyüşleri düzenlemektedir. Kulübümüz Dağcılık ve Kayak Federasyonlarının tescilli bir kulübü olup Faaliyetlerini yıllık programı çerçevesinde düzenlemektedir.
Geniş bir üye profiline sahip olma özelliğini gösteren kulübümüz yapmış olduğu faaliyetlerle bölgemizde doğa sporlarını tanıtma ve sevdirmek gibi bir görev üstlenmiştir. Bunun yanı sıra yapılan bu etkinlikler ile birlikte genç sporcuların kayak yarışçısı ve dağcıların da yüksek irtifa tırmanışlarına katılabilmesi için her türlü teknik programları düzenlemiştir.
Faaliyet planımızda bulunan 25.01.2009 tarihinde Zigana Dağında yapılan kayak ve doğa yürüyüşü etkinliği sırasında bir çığ felaketi yaşanmış olduğu kamuoyunun malumudur. Bu çığ olayı sonrasında doğa yürüyüşüne katılan 17 doğaseverin 10 u çığ altında kalarak vefat etmiştir.
Meydana gelen bu elim felaket sonrasında basında çıkan bazı haberler üzerine Klüp yönetimi olarak açıklama yapma gereği hâsıl olmuştur. Kulübümüzden oluşturduğumuz teknik ekip yapmış olduğu inceleme sonrası, olayın görgü tanıkları ve yürüyüşe katılan kazazedeler ile yapılan görüşmeler sonrasında aşağıdaki sonuçlara varılmıştır;
• Planlı doğa yürüyüşlerimizden olan faaliyet, Zigana Kayak evinden 25.01.2009 tarihinde 10 00 da 17 katılımcı ile başlamış olup Zigana Dağ Kayak evinden Kadırga Yolu takip edilerek Zigana Tünelinin Gümüşhane çıkışına kadar yürüyüş yapılması planlanmıştır.
• Belirlenen yürüyüş parkuru daha önceki dönemlerde yaz ve kış olmak üzere üyelerimiz tarafından birçok kez geçilmiş, bilinen yürüyüş alanlarımızdandırç.
Şekil 1
Şekil 1; Çığ düşmeden 10 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Planladığı üzere yürüyüş liderliği TEDAK Klüp başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği yapan, Genel Kaptanlık görevini üstlenmiş, Türkiye Dağcılık Federasyonu Dış İlişkiler Komisyonu ve UIAA (Uluslararası Dağcılar Birliği) Dağcılık Komisyonu Üyesi, aynı zamanda Kokartlı Turizm Rehberi, bununla birlikte Kızılay Gönüllüler Lideri olan Erhan TERZİ önderliğinde yürütülmüştür. Yürüyüş dağ yolundan ve kar olmayan bir zemin üzerinde devam etmiştir Şekil 2 de yürüyüş yolunu gösteren ve Erhan TERZİ tarafından çekilen fotoğraf görülmektedir.
Şekil 2
Şekil 2; Çığ düşmeden 5 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Yürüyüş sırasında yürüyüşün planlandığı yolda kar olmadığı katılımcıların ifadeleri ve fotoğraflar ile tespit edilmiştir.
• Çığ olan bölgeye gelindiğinde şekil 3 deki fotoğrafta görüldüğü üzere yolun açık olduğu yol zemininde yaklaşık 10 cm kalınlığında bir kar tabakası olduğu anlaşılmıştır.
Şekil 3
Şekil 3; Çığ düşmeden 1 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Çığ düşme bölgesine gelindiğinde ise yürüyüş normal olarak devam etmekte iken (Kazazedelerin ifadesi) aniden öndekilerin “çığ !!!” diye bağırması ile birlikte üst tarafta duran balkon yapının altındaki kütle kaymaya başlayarak önde bulunan 14 kişiyi yolun alt kısmına doğru sürüklemiş ve sonrasında 2 kişi hemen 3-5 m sonra durabilmiş ve diğerleri ise kütlenin içinde kaymaya devam ettiği bildirilmiştir. Bu olay yaklaşık saat 10 30 civarında olduğu ifade edilmiştir.
• Çığ düşmesi sonrasında yaralanmadan ayakta kalan 5 kişi Telefon bağlantısı ile olayı dağ evine ve Trabzon’daki arkadaşlarına bildirmiştir.
• Bu arada kendine gelen kazazedeler arama yapmak amacı ile aşağıya doğru inerek arkadaşlarını aramaya başlamışlardır. Aynı zaman içerisinde Kayak evinden, Trabzon’dan ve Gümüşhane’den dağcılar Sivil Savunma ekipleri bölgeye hareket etmiştir.
• Bölgeye ilk, yaklaşık olarak 15 dakkika içerisinde Zigana Kayak evinden kayakçılar, dağcılar ve çalışanlar (ilk etapta 6-7 kişi daha sonrasında toplam 15-20 kişiye kadar çıkmıştır) kaza mahalline ulaşmıştır.
• Ulaşan insanlar hızla arama çalışmasına başlamış ve ilk olarak 2 kişiyi yaralı olarak kurtarmış ve sonrasında 2 kişiyi de ölü olarak çıkarmıştır.
• Olaydan 1 saat sonrasında diğer arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal etmiştir.
• Arama Kurtarma ekiplerinin gelmesi ile düzenli arama faaliyeti başlanmış olup tüm kazazedeler ölü olarak yaklaşık saat 15 00 itibarı ile çıkartılmıştır.
• Erzurum’dan Gelen Sivil Savunma ekibininde bölgeye ulaşması ile son bir arama çalışması yapılarak bölgeden ayrılınmış tır. 10 Can dostumuz elim çığ felaketi sonrasında Zigana Dağında hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelmelerde havanın parçalı bulutlu ve rüzgârlı olduğu tespit edilmiştir. Çığın oluşmasını sağlayacak etkenlerden insanlar tarafından meydan getirilecek bir etkenin olmadığı açıkça anlaşılmıştır.
Arama Kurtarma çalışmaları devam ederken ve sonrasında olmak üzere basın kuruluşlarının yayınlarında aslı ve kaynağı belli olmayan kamu oyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapılmıştır. Bölgede olmayan ve de meydana gelen çığın şeklini ve oluşumunu bilmeyen birçok kişi televizyon yayınlarına telefonla bağlanarak veya canlı yayınlara katılarak açıklamalar yapmış farklı görüşler ve yorumlar öne sürmüştür.
Bunların başında; bölgede silah atıldığı ve çığın tetiklendiği, çığ tabakasının ve tabanının yürüyüşçüler tarafından kesildiği ifade edilmiştir. Yapılan görüşmelerde silah atılmadığı ve böyle bir sesin duyulmadığı belirtilmiştir. Ancak insanların çığ sesi ile silah sesini karıştırıabilecekleri tahmin edilmiştir. Ayrıca çığ tabakasının kesilmesi konusunun kesinlikle gerçek olmadığı yürüyüş anında çekilmiş fotoğraflarla da teyit edilmiştir. Bunun yanı sıra bölgede çığ testi yapılması gerektiği konusunda bazı haberler oluşmuştur.
Çığ testi yapılabilmesi için bölgede yeteri kadar kar olması gerekli olduğu fakat rutin olarak yapılan bir iş olmadığı da bilinmektedir.
Yapılan Arama Kurtarma çalışımlarına katılan ve tüm süre boyunca desteğini esirgemeyen aşağıda belirttiğimiz kişi kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat BAŞESKİOĞLU
Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Faruk Nafiz ÖZAK
Trabzon Valisi Sayın Nuri OKUTAN
Gümüşhane Valisi Sayın Enver SALİHOĞLU
Bölge Jandarma Birimleri
Türkiye Dağcılık Federasyonu Arama Kurtarma Ekibi
Sivil Savunma Birimleri (Trabzon, Gümüşhane ve Erzurum)
Karadeniz Teknik Üniversitesi Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü
Bölge Halkı
Zigana Kayak evi personeli
Medyada çıkan bazı asılsız, yanlış haber ve eleştirilerin daha çok sporumuza zarar vereceği düşüncesi ile bu acılı günümüzde şehitlerimizin cenazeleri defnedilmeden böyle bir açıklamanın yapılmasını görev kabul ederek basınımızı bilgilendirmeyi amaçladık.
Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü
Yönetim Kurulu
Devamı ...
25-01-2009
Gümüşhane - Zigana
10
2
Çığa maruz kalan kişi sayısı 14. İlk anda kendi kurtulanlar 2 kişi. SAR ekipleri tarafından kurtarılanlar 2 kişi. Yaşamını yitirenler 10 Kişi.
TEDAK BASIN BİLDİRİSİ;
Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) 1993 yılında kurulmuş olup o günden bu güne kadar kayak, dağcılık, tenis ve doğa yürüyüşleri düzenlemektedir. Kulübümüz Dağcılık ve Kayak Federasyonlarının tescilli bir kulübü olup Faaliyetlerini yıllık programı çerçevesinde düzenlemektedir.
Geniş bir üye profiline sahip olma özelliğini gösteren kulübümüz yapmış olduğu faaliyetlerle bölgemizde doğa sporlarını tanıtma ve sevdirmek gibi bir görev üstlenmiştir. Bunun yanı sıra yapılan bu etkinlikler ile birlikte genç sporcuların kayak yarışçısı ve dağcıların da yüksek irtifa tırmanışlarına katılabilmesi için her türlü teknik programları düzenlemiştir.
Faaliyet planımızda bulunan 25.01.2009 tarihinde Zigana Dağında yapılan kayak ve doğa yürüyüşü etkinliği sırasında bir çığ felaketi yaşanmış olduğu kamuoyunun malumudur. Bu çığ olayı sonrasında doğa yürüyüşüne katılan 17 doğaseverin 10 u çığ altında kalarak vefat etmiştir.
Meydana gelen bu elim felaket sonrasında basında çıkan bazı haberler üzerine Klüp yönetimi olarak açıklama yapma gereği hâsıl olmuştur. Kulübümüzden oluşturduğumuz teknik ekip yapmış olduğu inceleme sonrası, olayın görgü tanıkları ve yürüyüşe katılan kazazedeler ile yapılan görüşmeler sonrasında aşağıdaki sonuçlara varılmıştır;
• Planlı doğa yürüyüşlerimizden olan faaliyet, Zigana Kayak evinden 25.01.2009 tarihinde 10 00 da 17 katılımcı ile başlamış olup Zigana Dağ Kayak evinden Kadırga Yolu takip edilerek Zigana Tünelinin Gümüşhane çıkışına kadar yürüyüş yapılması planlanmıştır.
• Belirlenen yürüyüş parkuru daha önceki dönemlerde yaz ve kış olmak üzere üyelerimiz tarafından birçok kez geçilmiş, bilinen yürüyüş alanlarımızdandırç.
Şekil 1
Şekil 1; Çığ düşmeden 10 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Planladığı üzere yürüyüş liderliği TEDAK Klüp başkanlığı, Yönetim Kurulu Üyeliği yapan, Genel Kaptanlık görevini üstlenmiş, Türkiye Dağcılık Federasyonu Dış İlişkiler Komisyonu ve UIAA (Uluslararası Dağcılar Birliği) Dağcılık Komisyonu Üyesi, aynı zamanda Kokartlı Turizm Rehberi, bununla birlikte Kızılay Gönüllüler Lideri olan Erhan TERZİ önderliğinde yürütülmüştür. Yürüyüş dağ yolundan ve kar olmayan bir zemin üzerinde devam etmiştir Şekil 2 de yürüyüş yolunu gösteren ve Erhan TERZİ tarafından çekilen fotoğraf görülmektedir.
Şekil 2
Şekil 2; Çığ düşmeden 5 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Yürüyüş sırasında yürüyüşün planlandığı yolda kar olmadığı katılımcıların ifadeleri ve fotoğraflar ile tespit edilmiştir.
• Çığ olan bölgeye gelindiğinde şekil 3 deki fotoğrafta görüldüğü üzere yolun açık olduğu yol zemininde yaklaşık 10 cm kalınlığında bir kar tabakası olduğu anlaşılmıştır.
Şekil 3
Şekil 3; Çığ düşmeden 1 dakika önce çekilmiş fotoğraf
(kaynak: Erhan Terzi)
• Çığ düşme bölgesine gelindiğinde ise yürüyüş normal olarak devam etmekte iken (Kazazedelerin ifadesi) aniden öndekilerin “çığ !!!” diye bağırması ile birlikte üst tarafta duran balkon yapının altındaki kütle kaymaya başlayarak önde bulunan 14 kişiyi yolun alt kısmına doğru sürüklemiş ve sonrasında 2 kişi hemen 3-5 m sonra durabilmiş ve diğerleri ise kütlenin içinde kaymaya devam ettiği bildirilmiştir. Bu olay yaklaşık saat 10 30 civarında olduğu ifade edilmiştir.
• Çığ düşmesi sonrasında yaralanmadan ayakta kalan 5 kişi Telefon bağlantısı ile olayı dağ evine ve Trabzon’daki arkadaşlarına bildirmiştir.
• Bu arada kendine gelen kazazedeler arama yapmak amacı ile aşağıya doğru inerek arkadaşlarını aramaya başlamışlardır. Aynı zaman içerisinde Kayak evinden, Trabzon’dan ve Gümüşhane’den dağcılar Sivil Savunma ekipleri bölgeye hareket etmiştir.
• Bölgeye ilk, yaklaşık olarak 15 dakkika içerisinde Zigana Kayak evinden kayakçılar, dağcılar ve çalışanlar (ilk etapta 6-7 kişi daha sonrasında toplam 15-20 kişiye kadar çıkmıştır) kaza mahalline ulaşmıştır.
• Ulaşan insanlar hızla arama çalışmasına başlamış ve ilk olarak 2 kişiyi yaralı olarak kurtarmış ve sonrasında 2 kişiyi de ölü olarak çıkarmıştır.
• Olaydan 1 saat sonrasında diğer arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal etmiştir.
• Arama Kurtarma ekiplerinin gelmesi ile düzenli arama faaliyeti başlanmış olup tüm kazazedeler ölü olarak yaklaşık saat 15 00 itibarı ile çıkartılmıştır.
• Erzurum’dan Gelen Sivil Savunma ekibininde bölgeye ulaşması ile son bir arama çalışması yapılarak bölgeden ayrılınmış tır. 10 Can dostumuz elim çığ felaketi sonrasında Zigana Dağında hayatını kaybetmiştir. Yapılan incelmelerde havanın parçalı bulutlu ve rüzgârlı olduğu tespit edilmiştir. Çığın oluşmasını sağlayacak etkenlerden insanlar tarafından meydan getirilecek bir etkenin olmadığı açıkça anlaşılmıştır.
Arama Kurtarma çalışmaları devam ederken ve sonrasında olmak üzere basın kuruluşlarının yayınlarında aslı ve kaynağı belli olmayan kamu oyunu yanıltıcı ve yönlendirici bazı yayınlar yapılmıştır. Bölgede olmayan ve de meydana gelen çığın şeklini ve oluşumunu bilmeyen birçok kişi televizyon yayınlarına telefonla bağlanarak veya canlı yayınlara katılarak açıklamalar yapmış farklı görüşler ve yorumlar öne sürmüştür.
Bunların başında; bölgede silah atıldığı ve çığın tetiklendiği, çığ tabakasının ve tabanının yürüyüşçüler tarafından kesildiği ifade edilmiştir. Yapılan görüşmelerde silah atılmadığı ve böyle bir sesin duyulmadığı belirtilmiştir. Ancak insanların çığ sesi ile silah sesini karıştırıabilecekleri tahmin edilmiştir. Ayrıca çığ tabakasının kesilmesi konusunun kesinlikle gerçek olmadığı yürüyüş anında çekilmiş fotoğraflarla da teyit edilmiştir. Bunun yanı sıra bölgede çığ testi yapılması gerektiği konusunda bazı haberler oluşmuştur.
Çığ testi yapılabilmesi için bölgede yeteri kadar kar olması gerekli olduğu fakat rutin olarak yapılan bir iş olmadığı da bilinmektedir.
Yapılan Arama Kurtarma çalışımlarına katılan ve tüm süre boyunca desteğini esirgemeyen aşağıda belirttiğimiz kişi kurum ve kuruluşlara teşekkür ederiz.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat BAŞESKİOĞLU
Bayındırlık ve İskân Bakanı Sayın Faruk Nafiz ÖZAK
Trabzon Valisi Sayın Nuri OKUTAN
Gümüşhane Valisi Sayın Enver SALİHOĞLU
Bölge Jandarma Birimleri
Türkiye Dağcılık Federasyonu Arama Kurtarma Ekibi
Sivil Savunma Birimleri (Trabzon, Gümüşhane ve Erzurum)
Karadeniz Teknik Üniversitesi Dağcılık ve Kış Sporları Kulübü
Bölge Halkı
Zigana Kayak evi personeli
Medyada çıkan bazı asılsız, yanlış haber ve eleştirilerin daha çok sporumuza zarar vereceği düşüncesi ile bu acılı günümüzde şehitlerimizin cenazeleri defnedilmeden böyle bir açıklamanın yapılmasını görev kabul ederek basınımızı bilgilendirmeyi amaçladık.
Trabzon Tenis Dağcılık ve Kayak İhtisas Kulübü
Yönetim Kurulu
Devamı ...
01-10-2008
Niğde - Aladağlar
1
-
İTÜDAK ekibi adına kaza raporunu yayınlayan Sn. Volkan Çakır’ın raporundan aynen alınmıştır:
“……Uzun bir moladan sonra 17.30-18.00 gibi inise basladik. Onde biz ortada diger ekip, arkadan Ebru ve Tanju geliyordu.
Zemin, 30 derece egimli kaya ve sığ bir çarşaktan oluşuyordu. Geçidin girişinde bu sığ çarşaktan dolayı patika belirgin değildir. Ancak 50 metre kadar alçaldıktan sonra derin carsak baslar ve patika belirginleşir. Geçide girdikten sonra düz bir hatta iniş mümkün değildir. Çünkü geçidin 150 metre kadar altından başlayan 10-20 metre yüksekliğinde dik setler mevcuttur. Bu yüzden patika geçide girip sağa doğru alçalarak Yıldızbaşı’ nın eteklerine doğru devam etmektedir. Yerde öbek öbek, 20 cm kalınlığında, yeni yağmış yumuşak kar mevcuttu. Bu da zemini kayganlaştırıyor ve adımınızı daha dikkatli atmanıza sebep oluyordu. Karın yumuşaklığı, derinliği ve yer yer olması, herhangi bir kış teknik uygulaması gerektirmiyor yalnızca dikkatli adim atmayı gerektiriyordu. Geçide doğru alçalmaya başladıktan 30 metre kadar sonra Tanju’ nun ayağı kayıp düşerek sete doğru 150 metrelik bolumu kayarak geçtiğini gördüm. Herhangi bir panik ve bağırma duymadım. Bu uzun kayıştan sonra setten aşağıya doğru gözden kayboldu. Bu noktada diğer kişilerde kilitlenme ve hareket güçlüğü (Özellikle Ebru’ da) başladı.
Öncelikle ikinci bir kazaya izin vermemek için tüm ekiplerin sağda, daha güvenli bir yere kadar inmeleri sağlandı. Daha sonra ben ilk setin üstüne kadar yaklaştım ve seslenerek temas sağlamaya çalıştım. Görebildiğim 2 sette de yoktu. Böylece elimdeki 100 metrelik iple ulaşabileceğim noktadan daha aşağıdaki setlere düştüğünü anladım. Olası düşüş yerini GPS’ e kaydettim. Bunun üzerine setlere paralel bir şekilde seslenerek inmeye devam ettik. Tabana 100 metre kala ses teması kurduk (saat 19.00).
Kendisine inebileceği bir yerde olup olmadığını sordum. “Hayır”, diye cevap verdi. Bilinci açıktı, sesi gür ve düzgün geliyordu. “Yaralı misin?”, diye sordum. Net bir “Bilmiyorum” cevabi geldi. (Bu da bana acık görebildiği bir yarası olmadığı ancak muhtemel kırıklardan dolayı rahat hareket edemediğini düşündürdü.) Hava artik kararmaya başladığından görsel tespit yapamadık.
Bunun üzerine fener yakarak Tanju’ ya: “Fener yak!”, diye bağırdım. Çok defa tekrarlamama rağmen ışık göremedik. Son olarak ‘Yardım geliyor, dayan’ diye bağırdım. ….”
….”07.30: Ben ve Cevher yukarıdaki ekibin yanına ulaştık. AKUT ekibi kazazedeye ulaştı. Kazazedeyi kaybettiğimiz haberi geldi.
09:00: Diğer ekipler ve ağır ekipman kaza bölgesine ulaştırıldı. İndirme çalışmaları başlatıldı. Tekrar helikopterin onaylandığı bilgisi geldi.
10.30: Helikopterle JAK ekibi olay yerine indirildi. İndirme çalışmalarına JAK da katildi.
12.00: Bizim ve kazayı yasayan diğer ekibin olay yerinden helikopterle tahliyesi yapıldı. İndirme çalışmaları 1-2 saat içinde tamamlandı. Ardından kazazedenin ve kurtarma ekiplerinin de tahliyesi gerçekleşti….”
Devamı ...
01-10-2008
Niğde - Aladağlar
1
-
İTÜDAK ekibi adına kaza raporunu yayınlayan Sn. Volkan Çakır’ın raporundan aynen alınmıştır:
“……Uzun bir moladan sonra 17.30-18.00 gibi inise basladik. Onde biz ortada diger ekip, arkadan Ebru ve Tanju geliyordu.
Zemin, 30 derece egimli kaya ve sığ bir çarşaktan oluşuyordu. Geçidin girişinde bu sığ çarşaktan dolayı patika belirgin değildir. Ancak 50 metre kadar alçaldıktan sonra derin carsak baslar ve patika belirginleşir. Geçide girdikten sonra düz bir hatta iniş mümkün değildir. Çünkü geçidin 150 metre kadar altından başlayan 10-20 metre yüksekliğinde dik setler mevcuttur. Bu yüzden patika geçide girip sağa doğru alçalarak Yıldızbaşı’ nın eteklerine doğru devam etmektedir. Yerde öbek öbek, 20 cm kalınlığında, yeni yağmış yumuşak kar mevcuttu. Bu da zemini kayganlaştırıyor ve adımınızı daha dikkatli atmanıza sebep oluyordu. Karın yumuşaklığı, derinliği ve yer yer olması, herhangi bir kış teknik uygulaması gerektirmiyor yalnızca dikkatli adim atmayı gerektiriyordu. Geçide doğru alçalmaya başladıktan 30 metre kadar sonra Tanju’ nun ayağı kayıp düşerek sete doğru 150 metrelik bolumu kayarak geçtiğini gördüm. Herhangi bir panik ve bağırma duymadım. Bu uzun kayıştan sonra setten aşağıya doğru gözden kayboldu. Bu noktada diğer kişilerde kilitlenme ve hareket güçlüğü (Özellikle Ebru’ da) başladı.
Öncelikle ikinci bir kazaya izin vermemek için tüm ekiplerin sağda, daha güvenli bir yere kadar inmeleri sağlandı. Daha sonra ben ilk setin üstüne kadar yaklaştım ve seslenerek temas sağlamaya çalıştım. Görebildiğim 2 sette de yoktu. Böylece elimdeki 100 metrelik iple ulaşabileceğim noktadan daha aşağıdaki setlere düştüğünü anladım. Olası düşüş yerini GPS’ e kaydettim. Bunun üzerine setlere paralel bir şekilde seslenerek inmeye devam ettik. Tabana 100 metre kala ses teması kurduk (saat 19.00).
Kendisine inebileceği bir yerde olup olmadığını sordum. “Hayır”, diye cevap verdi. Bilinci açıktı, sesi gür ve düzgün geliyordu. “Yaralı misin?”, diye sordum. Net bir “Bilmiyorum” cevabi geldi. (Bu da bana acık görebildiği bir yarası olmadığı ancak muhtemel kırıklardan dolayı rahat hareket edemediğini düşündürdü.) Hava artik kararmaya başladığından görsel tespit yapamadık.
Bunun üzerine fener yakarak Tanju’ ya: “Fener yak!”, diye bağırdım. Çok defa tekrarlamama rağmen ışık göremedik. Son olarak ‘Yardım geliyor, dayan’ diye bağırdım. ….”
….”07.30: Ben ve Cevher yukarıdaki ekibin yanına ulaştık. AKUT ekibi kazazedeye ulaştı. Kazazedeyi kaybettiğimiz haberi geldi.
09:00: Diğer ekipler ve ağır ekipman kaza bölgesine ulaştırıldı. İndirme çalışmaları başlatıldı. Tekrar helikopterin onaylandığı bilgisi geldi.
10.30: Helikopterle JAK ekibi olay yerine indirildi. İndirme çalışmalarına JAK da katildi.
12.00: Bizim ve kazayı yasayan diğer ekibin olay yerinden helikopterle tahliyesi yapıldı. İndirme çalışmaları 1-2 saat içinde tamamlandı. Ardından kazazedenin ve kurtarma ekiplerinin de tahliyesi gerçekleşti….”
Devamı ...
07-07-2007
Kanada - Slesse Dağı
1
-
GENDARMERIE ROYALE DU CANADA tarafından yapılan RESMİ AÇIKLAMADAN ve Kanada’da yaşayan Türk dağcılardan Sn. İlker Soğukpınar’ın maillerinden aynen alınmıştır.:
Sertaç Olgun ve Kanadalı arkadaşı Kevin Langdale, 6 Temmuz günü, Chilliwack bölgesindeki Slesse Dağına ulaşıp kamp kurdu ve geceyi orada geçirdi. 7 Temmuz sabahı 04.30`da kampı terk edip tırmanmaya başlayan dağcılar, arazinin düz olması nedeniyle ip açmadı. Sabah 06.00 sıralarında iki dağcının yürümekte olduğu alanın üzerindeki bir buz kütlesi koparak Sertaç Olgun`u sürükledi. 7 metre sürüklenen Olgun, 10 metre derinliğindeki buzul çatlağına düştü. Buz kütlesi çatlağı doldurduğundan, genç dağcıya ulaşmak imkansız hale geldi. Kevin Langdale, kazadan beş saat sonra yardım isteyebileceği bir yere ulaşmayı başardı. Hemen yola çıkan helikopterle olay yerine gelen Federal Polis, kurtarmanın olanaksız olduğunu söyleyerek, geri döndü. Bedeni, 3 ay sonra buzlar eridikten sonra bulundu ve naaşı Türkiye’ye gönderildi ve Türkiye’de toprağa verildi.
Chilliwack - Remains of Mountain Climber Recovered – GENDARMERIE ROYALE DU CANADA
2007-09-25 16:21 PDT On September 19th, at approximately 09:00 am, the remains of Sertac OLGUN where recovered from Mount Slesse in Chilliwack BC. At the time of the incident recovery of the remains were complicated by shifting ice and glacier materials that contained OLGUN's body. The remains were located approximately 300 meters from the scene of the initial event by Chilliwack Search and Rescue. Recovery was delayed in order to perform a safe extraction, and was made possible by snow melt.
The Coroner was on scene to examine the remains once they were removed from the mountain, and has identified the remains as those of Sertac OLGUN, age 31 at the time of the accident. OLGUN, a Turkish student, was living in the Abbotsford Area when the climbing accident occurred.
Background
On July 7th 2007, at about 1130 hrs, A.M. the Chilliwack RCMP responded to a report of an alpine climber who had been swept into a crevasse by falling ice. This happened as 2 experienced climbers were preparing to scale the Northeast Face of Mt Slesse, just East of Chilliwack. The accident itself occurred at around 06:00 am on July 7th . Both men involved are in their early 30's, the caller being from Vancouver, and his missing friend from the Abbotsford area.
The two were tied together ( short roping) when the victim was struck by a falling ice block that was overhanging above the two climbers, and disappeared from view. Failing to locate his friend or get a response, the climber hiked 5 hours to locate help. Chilliwack Search and Rescue ( SAR) attended the area to assist the Police with this matter. A helicopter was used by SAR , in order to view the area where this accident occurred. Based on the assessment of SAR experts, assisted by the Provincial Emergency Program ( PEP) , and after a thorough examination of the scene and the conditions, the chance of survival in this specific case was established as unlikely.
On July 9th, 2007 a meeting was held determining that no recovery mission would be attempted until the area has been deemed safe for a team to attend the location. This decision following a thorough examination of the area by Search and Rescue experts, as well as RCMP members, via helicopter. At this time, safety was the issue, and because of shifting grounds and ice blocks, as well as the steepness of that specific area a safe extraction was not possible at this time.
Constable Lea-Anne Dunlop
Media Relations Officer
Upper Fraser Valley RCMP
604-819-5553
Bert Paquet, Cst.
Media Relations
45877 Wellington Avenue
Chilliwack, B.C. V2P 2C8
Phone: 604-819-5553
Fax: 604-393-3031
Email: media.webmaster@rcmp-grc.gc.ca
Devamı ...
07-07-2007
Kanada - Slesse Dağı
1
-
GENDARMERIE ROYALE DU CANADA tarafından yapılan RESMİ AÇIKLAMADAN ve Kanada’da yaşayan Türk dağcılardan Sn. İlker Soğukpınar’ın maillerinden aynen alınmıştır.:
Sertaç Olgun ve Kanadalı arkadaşı Kevin Langdale, 6 Temmuz günü, Chilliwack bölgesindeki Slesse Dağına ulaşıp kamp kurdu ve geceyi orada geçirdi. 7 Temmuz sabahı 04.30`da kampı terk edip tırmanmaya başlayan dağcılar, arazinin düz olması nedeniyle ip açmadı. Sabah 06.00 sıralarında iki dağcının yürümekte olduğu alanın üzerindeki bir buz kütlesi koparak Sertaç Olgun`u sürükledi. 7 metre sürüklenen Olgun, 10 metre derinliğindeki buzul çatlağına düştü. Buz kütlesi çatlağı doldurduğundan, genç dağcıya ulaşmak imkansız hale geldi. Kevin Langdale, kazadan beş saat sonra yardım isteyebileceği bir yere ulaşmayı başardı. Hemen yola çıkan helikopterle olay yerine gelen Federal Polis, kurtarmanın olanaksız olduğunu söyleyerek, geri döndü. Bedeni, 3 ay sonra buzlar eridikten sonra bulundu ve naaşı Türkiye’ye gönderildi ve Türkiye’de toprağa verildi.
Chilliwack - Remains of Mountain Climber Recovered – GENDARMERIE ROYALE DU CANADA
2007-09-25 16:21 PDT On September 19th, at approximately 09:00 am, the remains of Sertac OLGUN where recovered from Mount Slesse in Chilliwack BC. At the time of the incident recovery of the remains were complicated by shifting ice and glacier materials that contained OLGUN's body. The remains were located approximately 300 meters from the scene of the initial event by Chilliwack Search and Rescue. Recovery was delayed in order to perform a safe extraction, and was made possible by snow melt.
The Coroner was on scene to examine the remains once they were removed from the mountain, and has identified the remains as those of Sertac OLGUN, age 31 at the time of the accident. OLGUN, a Turkish student, was living in the Abbotsford Area when the climbing accident occurred.
Background
On July 7th 2007, at about 1130 hrs, A.M. the Chilliwack RCMP responded to a report of an alpine climber who had been swept into a crevasse by falling ice. This happened as 2 experienced climbers were preparing to scale the Northeast Face of Mt Slesse, just East of Chilliwack. The accident itself occurred at around 06:00 am on July 7th . Both men involved are in their early 30's, the caller being from Vancouver, and his missing friend from the Abbotsford area.
The two were tied together ( short roping) when the victim was struck by a falling ice block that was overhanging above the two climbers, and disappeared from view. Failing to locate his friend or get a response, the climber hiked 5 hours to locate help. Chilliwack Search and Rescue ( SAR) attended the area to assist the Police with this matter. A helicopter was used by SAR , in order to view the area where this accident occurred. Based on the assessment of SAR experts, assisted by the Provincial Emergency Program ( PEP) , and after a thorough examination of the scene and the conditions, the chance of survival in this specific case was established as unlikely.
On July 9th, 2007 a meeting was held determining that no recovery mission would be attempted until the area has been deemed safe for a team to attend the location. This decision following a thorough examination of the area by Search and Rescue experts, as well as RCMP members, via helicopter. At this time, safety was the issue, and because of shifting grounds and ice blocks, as well as the steepness of that specific area a safe extraction was not possible at this time.
Constable Lea-Anne Dunlop
Media Relations Officer
Upper Fraser Valley RCMP
604-819-5553
Bert Paquet, Cst.
Media Relations
45877 Wellington Avenue
Chilliwack, B.C. V2P 2C8
Phone: 604-819-5553
Fax: 604-393-3031
Email: media.webmaster@rcmp-grc.gc.ca
Devamı ...
01-01-2007
Niğde - Aladağlar
2
1
ORDOS kamuoyu açıklamasından (Hüseyin KAPUKAYA) aynen alınmıştır :
“...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz – tahminen Wild Country – offset – 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30’da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle ‘ikinci ipe geçiyoruz’ dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük.
Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku’yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan’ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan’daydı. Düdük de Utku’daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan’ın ‘hydration pack’ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku’nun üzerine gri Gore-tex’i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı...”
Devamı ...
01-01-2007
Niğde - Aladağlar
2
1
ORDOS kamuoyu açıklamasından (Hüseyin KAPUKAYA) aynen alınmıştır :
“...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz – tahminen Wild Country – offset – 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30’da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle ‘ikinci ipe geçiyoruz’ dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük.
Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku’yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan’ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan’daydı. Düdük de Utku’daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan’ın ‘hydration pack’ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku’nun üzerine gri Gore-tex’i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı...”
Devamı ...
01-01-2007
Niğde - Aladağlar
2
1
ORDOS kamuoyu açıklamasından (Hüseyin KAPUKAYA) aynen alınmıştır :
“...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz – tahminen Wild Country – offset – 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30’da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle ‘ikinci ipe geçiyoruz’ dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük.
Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku’yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan’ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan’daydı. Düdük de Utku’daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan’ın ‘hydration pack’ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku’nun üzerine gri Gore-tex’i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı...”
Devamı ...
01-01-2007
Niğde - Aladağlar
2
1
ORDOS kamuoyu açıklamasından (Hüseyin KAPUKAYA) aynen alınmıştır :
“...Çarşak kar karışımı kolay kulvardan yukarıya doğru ilerledik (9.00). Sonrasında Utku kar kulvarının bittiği noktadan yukarı 10 metre emniyetsiz tırmandı. Görece zor olduğunu düşündü ve kendisine rahat bir nokta bulup bize ip attı. Yanına geldik. Utku oradan sola doğru lider tırmandı ve 1. istasyonu kurdu. Beni yanına çağırdı. O noktada ne yöne gideceğimize karar vermeye çalıştık. Buradan sola doğru çıktık ve bir bacaya girdik. Bacanın üzerinde çok sağlam çakılmış 1 sikke ve 1 friend (Not: Yaylı takoz – tahminen Wild Country – offset – 1996) ile 2. istasyonu kurduk. Tekrar rotaya karar vermeye çalıştık. Sol yan geçiş zor görünüyordu. O nedenle sağ tarafa karar verdik. Eğimli bir set üzerindeydik. Bürkan üstünü değiştiriyordu. 11.30’da telsizle konuştuk. Bürkan kamp ekibine telsizle ‘ikinci ipe geçiyoruz’ dedi. İstasyonda Utku benim üzerimdeydi ve Bürkan altımdaydı. Üçümüz de yardımcı emniyet ipleriyle istasyona bağlıydık. Utku istasyondayken yaklaşık yarım metre yukarıya bir ara emniyet malzemesi (friend) yerleştirdi, kontrol etti ve bu malzemeye hafif yüklenerek benden kazmasını istedi. Çantasını istasyonda bırakmıştı (daha sonra biz götürecektik). Bu arada artık emniyetini ben almaya başlamıştım. Kazmasına uzandı ve aldı. Ancak uzandığı sırada, ilk hamle öncesinde ara malzemesi yerinden çıktı. Göz göze geldik. İstasyona güveniyordum. Emniyeti belden aldığım için önce benim belime düştü ve ben de istasyondaydım. İstasyona yükün binmesiyle yerinden ilk çıkan sikke oldu. Çünkü istasyondaki friend göz hizamdaydı ve yük bindiğinde, düşüş anına kadar yerinde kaldığını gördüm. Sonra düştük.
Kendime geldiğimde tanıdık olmayan bir yerdeydik. İpe asılıydık, ipe ayağımdan asılıydım. Baş aşağı bir pozisyona yakındım. İlk Utku’yu gördüm, yukarıdaydı. Bürkan benden aşağıdaydı. Her ikisi de yarım metre mesafedeydiler. Bürkan’ın nefes aldığını gördüm. Sonra yine bayıldım. Kafasında ve ellerinde kan gördüm. Utku nefes almıyordu. Aşağıya haber vermek istedim. Aklıma telsiz ve telefon gelmedi. Her ikisi de Bürkan’daydı. Düdük de Utku’daydı. Onu da almadım. İpi ayağımdan çıkardım emniyet perlonlarım üzerimde yoktu. Ayağa kalktım ancak tekrar düştüm. Düşerken yine kendimi kaybettim. Kendime geldiğimde yüzüstü uzanıyordum. Aşağıdakilere haber vermeye kilitlenmiştim. Yakınımda Bürkan’ın ‘hydration pack’ini gördüm. Sürünerek suya uzandım. Böylece kulvarın bitim noktasındaki boşluktan uzaklaşmış oldum. Tekrar kendimden geçtim. Uyandığımda su donmuştu. Sonra aşağıya haber verdim. Kafa fenerim polar ceketimin yan cebindeydi. Kaz tüyü eldivenleri içime sokmuştum. Ellerimi onlar kurtardı. Tırmanırken hava çok iyiydi. Utku’nun üzerine gri Gore-tex’i ben verdim, tırmanırken çıkardı. Utku tırmanış öncesinde malzemeyi koşumuna takılı olarak kuşanmıştı...”
Devamı ...
25-11-2006
Diyarbakır - Eğil
1
-
Basından alınan ve TDF Diyarbakır il temsilcisi Abdulrahim Ekin’in açıklamalarından aynen alınmıştır.
Doğa Sporları Kulübü Başkanı Abdulrahim Ekin, aralarında Saadet Turşak'ın da bulunduğu 8'i kadın toplam 21 dağcıyla eğitim çalışması yapmak üzere 25 Kasımda Eğil ilçesine gitmeyi kararlaştırdı. Çalışmayı görüntülemek üzere AA muhabirleri de ekibe katıldı.
Minibüsle yola çıkarak 45 kilometre uzaklıktaki Eğil ilçesinin Ziyaret mevkisine giden Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 2 kilometrelik yürüyüşün ardından Abdulrahim Ekin kontrolünde yüksekten inişe geçtiler. Üyeler yüksekten inişi gerçekleştirdiği sırada Kulüp Başkanı Abdulrahim Ekin, yaklaşık 15 metre genişliğindeki ve 7 metre yüksekliğinde alanda halatlı geçiş çalışması için hazırlıklara başladı.
" ÇOK KEYİFLİ" DEDİ Halatı bağlamasının ardından Ekin, 2 kez geçiş yaparak, hattı kontrol etti. Yüksekten inişi tamamlayan üyeler, daha sonra hava hattından geçiş için hazırlıklara başladı. Bu sırada Saadet Turşak, hattan geçmeye başladı. Güvenli şekilde geçiş yapan Turşak, arkadaşlarına seslenerek, “Çok keyifli, bir kez daha geçmeliyim” dedi.
İKİNCİ GEÇİŞTE KAZA Geçişi tamamlayıp geri dönen Turşak, kemeri ile bağlantıları sökmeye çalıştığı sırada ısrarda bulunarak tekrar geçiş yapmak istediğini bildirdi. Arkadaşlarının sırayı kendisine vermesi üzerine mutlu şekilde gülümseyerek yeniden hattan geçişe başlayan Turşak, karşı tarafa ulaştıktan sonra geri dönmek için manevra yaptığı sırada aniden düştü.
KALBİ 2 KEZ DURDU Düşmenin ardından ekipte bulunan kulüp üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Uzunlar ile Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencileri Serdar Çelebi, Remzi Aslan ve Murat Yıldırım aşağıya inerek Turşak'a müdahalede bulundular. Kalbi 2 kez duran Turşak'ı, Dr. Uzunlar, kalp masajı ve solunum yaparak hayata döndürdü.
BEYİN AMELİYATI YAPILDI Arkadaşları da durumu “112 Acil Servis” ile Diyarbakır Valiliğine ileterek, helikopter istedi. Ancak, bölgeye helikopterin inmesinin mümkün olmayacağının anlaşılması üzerine bundan vazgeçildi. Gelen ambulanstaki sedyeye konularak, arkadaşları ile çevredeki köylülerin yardımıyla uçurumdan çıkarılan Turşak, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldı. Yapılan beyin ameliyatının ardından reanimasyon bölümünde tedavisi süren Turşak'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
BAĞLANTIYI GEVŞETMİŞ Turşak'ın halatlı geçişteki ilk denemesinin ardından üzerindeki emniyet kemeri ile bağlantı noktasını gevşetmeye başladığı, ısrarının ardından ikinci kez hattan geçen Turşak'ın bağlantıyı sıkıştırmaması nedeniyle düştüğü belirtildi.
Devamı ...
25-11-2006
Diyarbakır - Eğil
1
-
Basından alınan ve TDF Diyarbakır il temsilcisi Abdulrahim Ekin’in açıklamalarından aynen alınmıştır.
Doğa Sporları Kulübü Başkanı Abdulrahim Ekin, aralarında Saadet Turşak'ın da bulunduğu 8'i kadın toplam 21 dağcıyla eğitim çalışması yapmak üzere 25 Kasımda Eğil ilçesine gitmeyi kararlaştırdı. Çalışmayı görüntülemek üzere AA muhabirleri de ekibe katıldı.
Minibüsle yola çıkarak 45 kilometre uzaklıktaki Eğil ilçesinin Ziyaret mevkisine giden Doğa Sporları Kulübü üyeleri, 2 kilometrelik yürüyüşün ardından Abdulrahim Ekin kontrolünde yüksekten inişe geçtiler. Üyeler yüksekten inişi gerçekleştirdiği sırada Kulüp Başkanı Abdulrahim Ekin, yaklaşık 15 metre genişliğindeki ve 7 metre yüksekliğinde alanda halatlı geçiş çalışması için hazırlıklara başladı.
" ÇOK KEYİFLİ" DEDİ Halatı bağlamasının ardından Ekin, 2 kez geçiş yaparak, hattı kontrol etti. Yüksekten inişi tamamlayan üyeler, daha sonra hava hattından geçiş için hazırlıklara başladı. Bu sırada Saadet Turşak, hattan geçmeye başladı. Güvenli şekilde geçiş yapan Turşak, arkadaşlarına seslenerek, “Çok keyifli, bir kez daha geçmeliyim” dedi.
İKİNCİ GEÇİŞTE KAZA Geçişi tamamlayıp geri dönen Turşak, kemeri ile bağlantıları sökmeye çalıştığı sırada ısrarda bulunarak tekrar geçiş yapmak istediğini bildirdi. Arkadaşlarının sırayı kendisine vermesi üzerine mutlu şekilde gülümseyerek yeniden hattan geçişe başlayan Turşak, karşı tarafa ulaştıktan sonra geri dönmek için manevra yaptığı sırada aniden düştü.
KALBİ 2 KEZ DURDU Düşmenin ardından ekipte bulunan kulüp üyesi Doç. Dr. Ali Kemal Uzunlar ile Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencileri Serdar Çelebi, Remzi Aslan ve Murat Yıldırım aşağıya inerek Turşak'a müdahalede bulundular. Kalbi 2 kez duran Turşak'ı, Dr. Uzunlar, kalp masajı ve solunum yaparak hayata döndürdü.
BEYİN AMELİYATI YAPILDI Arkadaşları da durumu “112 Acil Servis” ile Diyarbakır Valiliğine ileterek, helikopter istedi. Ancak, bölgeye helikopterin inmesinin mümkün olmayacağının anlaşılması üzerine bundan vazgeçildi. Gelen ambulanstaki sedyeye konularak, arkadaşları ile çevredeki köylülerin yardımıyla uçurumdan çıkarılan Turşak, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırıldı. Yapılan beyin ameliyatının ardından reanimasyon bölümünde tedavisi süren Turşak'ın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
BAĞLANTIYI GEVŞETMİŞ Turşak'ın halatlı geçişteki ilk denemesinin ardından üzerindeki emniyet kemeri ile bağlantı noktasını gevşetmeye başladığı, ısrarının ardından ikinci kez hattan geçen Turşak'ın bağlantıyı sıkıştırmaması nedeniyle düştüğü belirtildi.
Devamı ...
11-02-2006
Niğde - Aladağlar
4
1
HÜDDOSK kamuoyu açıklamasından aynen alınmıştır :
“…Ekip saat 7:50’de, önde 10 (Altay Özcan, Çagrı Ürünay, Soner Kolçak, Selahattin Günen, Zümrüt Isık, Dilsat çöz, Reyhan Sönmez, Filiz Saral, Barıs Ates, Dervis Kızıltepe), 20 metre arkalarından 2 (Bahar Ural, Nilgün Acar) ve 150 metre arkalarından 2 (Serpil Baybörü, Hakan Moda) kisi tesadüfi dizilimiyle, vadi tabanına paralel olarak takriben tabanın 10 metre üzerinde hareket etmektedir. Ekip, sol yamaçta muhtemel riskleri bertaraf etmek amacıyla dik olarak yükselmeye baslamıstır. Ilk birkaç adımdan sonra, önce bölgesel bir çökme, ardından 30 metre yukarıdan, yan yana iki ayrı tabakanın (2 metre kalınlıgında ve toplam 150 metre eninde), birbirlerini tetikleyerek, hareket etmeleriyle olusan çıg ile asagıya dogru yaklasık 40 metre sürüklenmistir. En arkadan gelen 2 kisi (Serpil Baybörü, Hakan Moda) dışında tüm ekip çığa maruz kalmıştır. Çığ altında kalan 12 kisiden Selahattin Günen ve Dervis Kızıltepe kendi çabalarıyla kurtulmayı başarmıslardır. Bu dörtlü, ivedilikle kazazedelerin yerlerini belirlemeye çalışmış ve yüzeye yakın olup herhangi bir uzvu dışarıda olan 5 kazazedeyi (Barış Ates, Reyhan Sönmez, Çağrı Ürünay, Dilşad içöz, Altay Özcan) çığ altından çıkarmışlardır. Gruptan Çağrı Ürünay, kazayı yetkililere bildirmek ve yardım çağırmak üzere cep telefonunun çektigi bir noktaya gönderilmis, saat 09:00’da yardım çağrısı ulaştırmayı başarmıstır.
Kazanın oluşumundan 20 dakika sonra Filiz Saral bulunmuş ve kar altından bilinci kapalı halde çıkartılmıstır. Selahattin Günen tarafından yapılan 5 dakikalık suni solunum sonunda kornea refleksi, pupil refleksi ile solunum ve nabız değerleri normale dönmüstür. Bulunduğu anda kalp atımı tespit edildigi için kalp masajı yapılmamıştır. Bu esnada ekibin diger üyeleri 2 kürek ve batonlar yardımıyla çığ altında kalan 4 kişiyi aramaya devam etmişlerdir. Kazanın olusundan 50 dakika sonra Bahar Ural ve Nilgun Acar’a ulasılmıs, ancak Selahattin Günen ve Barıs Ates ile Altay Özcan ve Reyhan Sönmez tarafından uygulanan kardiyopulmoner resusitasyona (kalp masajı ve suni solunum) 30 dakika kadar devam edilmesine ragmen kazazedelerde hayat emareleri görülmemesi üzerine uygulanan hayata döndürme çalışmaları durdurulmuş ve diğer 2 kazazedeyi (Soner Kolçak, Zümrüt Isık) arama çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Kazazedeler Filiz Saral ve Dilsad İçöz’de hipotermi belirtilerinin baslaması, dönüs yolundaki olası çıg etaplarının günesin yükselmesiyle beraber artan risk içermesi, grubun genel psikolojik durumunun dönüsü tehlikeye sokacak bir noktaya ulasması ve bulunamayan iki kazazededen ümidin kesilmesi nedeniyle arama-kurtarma çalısması kazanın olusumundan yaklasık 2 saat sonra sona erdirilmiş ve cesetlerin bulunduğu noktada kerteriz alınarak batonla isaretleme yapılmıştır.
Olay yerinden hareket eden ekip saat 11:00 sularında kamp yerlerine dönmüstür. Kamuoyunun bilgisinde de oldugu gibi çeşitli arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal edip arama çalışmalarını yürütmüş, ekip arkadaşlarımızın bulduğu iki kisi ile birlikte kar altından diğer iki kazazedeyi de çıkarıp söz konusu dört naaşı helikopterle nakletmiştir. Bilinmesi gerekir ki ; Dagcılık, riskleri sıfırlanamaz bir spordur. Asıl olan riskleri en aza indirebilmektir. Her dağcı bunun bilinci ile daglara gitmektedir. Kazadan hemen sonra gerek arama kurtarma çalışmalarına katılarak gerekse sair desteklerle acımızı paylasan aşagıda listelenen kurumlara minnettarlığımızı bildiririz;…”
Devamı ...
11-02-2006
Niğde - Aladağlar
4
1
HÜDDOSK kamuoyu açıklamasından aynen alınmıştır :
“…Ekip saat 7:50’de, önde 10 (Altay Özcan, Çagrı Ürünay, Soner Kolçak, Selahattin Günen, Zümrüt Isık, Dilsat çöz, Reyhan Sönmez, Filiz Saral, Barıs Ates, Dervis Kızıltepe), 20 metre arkalarından 2 (Bahar Ural, Nilgün Acar) ve 150 metre arkalarından 2 (Serpil Baybörü, Hakan Moda) kisi tesadüfi dizilimiyle, vadi tabanına paralel olarak takriben tabanın 10 metre üzerinde hareket etmektedir. Ekip, sol yamaçta muhtemel riskleri bertaraf etmek amacıyla dik olarak yükselmeye baslamıstır. Ilk birkaç adımdan sonra, önce bölgesel bir çökme, ardından 30 metre yukarıdan, yan yana iki ayrı tabakanın (2 metre kalınlıgında ve toplam 150 metre eninde), birbirlerini tetikleyerek, hareket etmeleriyle olusan çıg ile asagıya dogru yaklasık 40 metre sürüklenmistir. En arkadan gelen 2 kisi (Serpil Baybörü, Hakan Moda) dışında tüm ekip çığa maruz kalmıştır. Çığ altında kalan 12 kisiden Selahattin Günen ve Dervis Kızıltepe kendi çabalarıyla kurtulmayı başarmıslardır. Bu dörtlü, ivedilikle kazazedelerin yerlerini belirlemeye çalışmış ve yüzeye yakın olup herhangi bir uzvu dışarıda olan 5 kazazedeyi (Barış Ates, Reyhan Sönmez, Çağrı Ürünay, Dilşad içöz, Altay Özcan) çığ altından çıkarmışlardır. Gruptan Çağrı Ürünay, kazayı yetkililere bildirmek ve yardım çağırmak üzere cep telefonunun çektigi bir noktaya gönderilmis, saat 09:00’da yardım çağrısı ulaştırmayı başarmıstır.
Kazanın oluşumundan 20 dakika sonra Filiz Saral bulunmuş ve kar altından bilinci kapalı halde çıkartılmıstır. Selahattin Günen tarafından yapılan 5 dakikalık suni solunum sonunda kornea refleksi, pupil refleksi ile solunum ve nabız değerleri normale dönmüstür. Bulunduğu anda kalp atımı tespit edildigi için kalp masajı yapılmamıştır. Bu esnada ekibin diger üyeleri 2 kürek ve batonlar yardımıyla çığ altında kalan 4 kişiyi aramaya devam etmişlerdir. Kazanın olusundan 50 dakika sonra Bahar Ural ve Nilgun Acar’a ulasılmıs, ancak Selahattin Günen ve Barıs Ates ile Altay Özcan ve Reyhan Sönmez tarafından uygulanan kardiyopulmoner resusitasyona (kalp masajı ve suni solunum) 30 dakika kadar devam edilmesine ragmen kazazedelerde hayat emareleri görülmemesi üzerine uygulanan hayata döndürme çalışmaları durdurulmuş ve diğer 2 kazazedeyi (Soner Kolçak, Zümrüt Isık) arama çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Kazazedeler Filiz Saral ve Dilsad İçöz’de hipotermi belirtilerinin baslaması, dönüs yolundaki olası çıg etaplarının günesin yükselmesiyle beraber artan risk içermesi, grubun genel psikolojik durumunun dönüsü tehlikeye sokacak bir noktaya ulasması ve bulunamayan iki kazazededen ümidin kesilmesi nedeniyle arama-kurtarma çalısması kazanın olusumundan yaklasık 2 saat sonra sona erdirilmiş ve cesetlerin bulunduğu noktada kerteriz alınarak batonla isaretleme yapılmıştır.
Olay yerinden hareket eden ekip saat 11:00 sularında kamp yerlerine dönmüstür. Kamuoyunun bilgisinde de oldugu gibi çeşitli arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal edip arama çalışmalarını yürütmüş, ekip arkadaşlarımızın bulduğu iki kisi ile birlikte kar altından diğer iki kazazedeyi de çıkarıp söz konusu dört naaşı helikopterle nakletmiştir. Bilinmesi gerekir ki ; Dagcılık, riskleri sıfırlanamaz bir spordur. Asıl olan riskleri en aza indirebilmektir. Her dağcı bunun bilinci ile daglara gitmektedir. Kazadan hemen sonra gerek arama kurtarma çalışmalarına katılarak gerekse sair desteklerle acımızı paylasan aşagıda listelenen kurumlara minnettarlığımızı bildiririz;…”
Devamı ...
11-02-2006
Niğde - Aladağlar
4
1
HÜDDOSK kamuoyu açıklamasından aynen alınmıştır :
“…Ekip saat 7:50’de, önde 10 (Altay Özcan, Çagrı Ürünay, Soner Kolçak, Selahattin Günen, Zümrüt Isık, Dilsat çöz, Reyhan Sönmez, Filiz Saral, Barıs Ates, Dervis Kızıltepe), 20 metre arkalarından 2 (Bahar Ural, Nilgün Acar) ve 150 metre arkalarından 2 (Serpil Baybörü, Hakan Moda) kisi tesadüfi dizilimiyle, vadi tabanına paralel olarak takriben tabanın 10 metre üzerinde hareket etmektedir. Ekip, sol yamaçta muhtemel riskleri bertaraf etmek amacıyla dik olarak yükselmeye baslamıstır. Ilk birkaç adımdan sonra, önce bölgesel bir çökme, ardından 30 metre yukarıdan, yan yana iki ayrı tabakanın (2 metre kalınlıgında ve toplam 150 metre eninde), birbirlerini tetikleyerek, hareket etmeleriyle olusan çıg ile asagıya dogru yaklasık 40 metre sürüklenmistir. En arkadan gelen 2 kisi (Serpil Baybörü, Hakan Moda) dışında tüm ekip çığa maruz kalmıştır. Çığ altında kalan 12 kisiden Selahattin Günen ve Dervis Kızıltepe kendi çabalarıyla kurtulmayı başarmıslardır. Bu dörtlü, ivedilikle kazazedelerin yerlerini belirlemeye çalışmış ve yüzeye yakın olup herhangi bir uzvu dışarıda olan 5 kazazedeyi (Barış Ates, Reyhan Sönmez, Çağrı Ürünay, Dilşad içöz, Altay Özcan) çığ altından çıkarmışlardır. Gruptan Çağrı Ürünay, kazayı yetkililere bildirmek ve yardım çağırmak üzere cep telefonunun çektigi bir noktaya gönderilmis, saat 09:00’da yardım çağrısı ulaştırmayı başarmıstır.
Kazanın oluşumundan 20 dakika sonra Filiz Saral bulunmuş ve kar altından bilinci kapalı halde çıkartılmıstır. Selahattin Günen tarafından yapılan 5 dakikalık suni solunum sonunda kornea refleksi, pupil refleksi ile solunum ve nabız değerleri normale dönmüstür. Bulunduğu anda kalp atımı tespit edildigi için kalp masajı yapılmamıştır. Bu esnada ekibin diger üyeleri 2 kürek ve batonlar yardımıyla çığ altında kalan 4 kişiyi aramaya devam etmişlerdir. Kazanın olusundan 50 dakika sonra Bahar Ural ve Nilgun Acar’a ulasılmıs, ancak Selahattin Günen ve Barıs Ates ile Altay Özcan ve Reyhan Sönmez tarafından uygulanan kardiyopulmoner resusitasyona (kalp masajı ve suni solunum) 30 dakika kadar devam edilmesine ragmen kazazedelerde hayat emareleri görülmemesi üzerine uygulanan hayata döndürme çalışmaları durdurulmuş ve diğer 2 kazazedeyi (Soner Kolçak, Zümrüt Isık) arama çalışmalarına ağırlık verilmiştir. Kazazedeler Filiz Saral ve Dilsad İçöz’de hipotermi belirtilerinin baslaması, dönüs yolundaki olası çıg etaplarının günesin yükselmesiyle beraber artan risk içermesi, grubun genel psikolojik durumunun dönüsü tehlikeye sokacak bir noktaya ulasması ve bulunamayan iki kazazededen ümidin kesilmesi nedeniyle arama-kurtarma çalısması kazanın olusumundan yaklasık 2 saat sonra sona erdirilmiş ve cesetlerin bulunduğu noktada kerteriz alınarak batonla isaretleme yapılmıştır.
Olay yerinden hareket eden ekip saat 11:00 sularında kamp yerlerine dönmüstür. Kamuoyunun bilgisinde de oldugu gibi çeşitli arama kurtarma ekipleri bölgeye intikal edip arama çalışmalarını yürütmüş, ekip arkadaşlarımızın bulduğu iki kisi ile birlikte kar altından diğer iki kazazedeyi de çıkarıp söz konusu dört naaşı helikopterle nakletmiştir. Bilinmesi gerekir ki ; Dagcılık, riskleri sıfırlanamaz bir spordur. Asıl olan riskleri en aza indirebilmektir. Her dağcı bunun bilinci ile daglara gitmektedir. Kazadan hemen sonra gerek arama kurtarma çalışmalarına katılarak gerekse sair desteklerle acımızı paylasan aşagıda listelenen kurumlara minnettarlığımızı bildiririz;…”
Devamı ...